Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ATATÜRK, TÜRK TARİHİNİN EN ÖNEMLİ DEĞERİDİR Atatürk, batılı sömürgeci ve yayılmacı niyetlerin ve yerli işbirlikçi feodal kalıntıların yurdumuzu talan etmesi için Türk insanlık devrimini başlatmadı. Devrimi olgunlaştıracak ve ona sahip çıkacak nesiller yetiştirmekten vazgeçen ve feodal toprak ağası zihniyetin iktidar olduğu günden bugüne
SEFERBERLİK YETKİSİ NEDEN BAKANLAR KURULUNDAN ALINIP CUMHURBAŞKANINA VERİLDİ Ülkede demokrasi olmuş olsaydı kurumsal devlet yapısı bu tür bir korkuya kapılmadan yoluna devam ederdi. Burada bir kapsam genişlemesi yapıldı. Dış tehditlere karşı savaş yetkisinin yanına iç tehditlere karşı önlem olarak değerlendiriliyor. Sorun ortak akıl
Reklam
BÜTÜN SORUMLULUK YETKİ GÜCÜNÜ ELİNDE BULUNDURAN GÜÇTEDİR Bugün hiçbir şey dünkü gibi değil, bugün de yarın değişecek, yarında bugün ki gibi olmayacak. İşte devrim böyle bir süreçtir. Doğanın yasalarına uygun bir şekilde ilerler. Her olgu hak ettiği biçime dönüşür. Önemli olan bu tür kaos ortamlarında gücü elinde bulunduranların adil
Devlette Toplum Yararına Disiplin ve Partisiz Demokrasi
12 Eylül 2012 tarihinde eylemli mücadelemin ilk konusu partisiz demokrasi ve topluma hizmet konusudur. Gündemi devrimden uzak tutmak adına sokak köpekleri ile değiştirmek isteyenler beyhude çabalar içindeler. Devrimin nasıl olacağını ve devrim sonrasını tüm ulus tartışmak ve bu düşüncelere ilave edilecek yeni insanlık devrimi ile çelişki
Devrim konusunda bu kadar korkak olmasa ne iyi olurdu
Hakiki özgürlükten eşitlik doğar. Yine de bu özgürlükte anarşi yoktur; çünkü herkes kendine koyduğu (zorlayıcı olmayan) yasaya uysa da, aynı anda bu yasaya, akıl yoluyla kendine ifşa edilmiş bir Dünya-Hükümdarının bir isteği olarak bakmalıdır. Öyle ki bu istek görünmez araçlarla herkesi ortak bir hükümet altındaki tek - görünür kilisenin daha önceden ve yetersiz biçimde temsil ettiği ve hazırlandığı - bir devlet içinde birleştirir. Tüm bunlar dışsal bir devrimden beklenemez, çünkü böyle bir karmaşa etkisini şiddetli ve sert biçimde gösterir. Ayrıca bu etki şartlara fazlasıyla bağlıdır. Üstelik yeni bir yapılanmanın tesisi sırasında bir kez yapılacak herhangi bir hata, yüzlerce yıl boyunca pişmanlıkla devam ettirilecektir, zira artık asla, ya da en azından yeni (ve her zaman tehlikeli olan) bir devrim olmadan değiştirilemez.
Sayfa 153 - Literatürk Academia Yayınları, 2. Baskı, Şubat 2017.Kitabı okudu
İktidar ve yahut devlet kavramları, az veya çok milliyetçiliği gerekli ve hatta zarurî kılan bir mahiyet taşır. Devlet iktidarının değişmez sahibi pozisyonundaki bürokrasi gibi siyasî iktidara gelen her nevi kadro da milli menfaat ve bekânın gerekleri ile fiilen yüz yüze geldiği için gayrıihtiyarî olarak milliyetçi refleksler sergilemekten hâli kalamayacağını kısa zamanda farkeder. Dünyada geçerli olan siyasî sistem millî devletler arası münasebetlere dayalı karakterini sürdürdüğü müddetçe başka türlüsünü düşünmeye de imkân yoktur. İktidarı alıncaya kadar 'komünist toplum' hülyası ile çırpınan komünist ve sosyalist elitlerin, iktidara geçince, teoride 'karşı devrimci' dedikleri milliyetçilerden daha 'milliyetçi' politikalara yönelmeleri de aynı sebepten ileri gelmektedir. Sosyalist mücadeleler tarihinde 'sürekli devrim' ilkesine bağlı kalanların sürekli olarak tasfiye edilmeleri de yine bu sebeptendir.
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Ekim Devrimi
Komunizmi kisaca uretim araclarinin ortak mulkiyetine dayali siyasi bir hareket olarak tanimlayabiliriz. Siniflarin (isci, patron) olmadigi sinifsiz bir toplum yaratma amaci tasiyan komunizm, Karl Marx'in ve Friedrich Engels isimli Alman dusunurlerin kaleme aldigi "Komunist Manifesto" ile birlikte anilir. Komunizmin ideali, ozel
GELELİM MEDYA'NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ MESELESİNE 2008 yılında tarihinde ilk kez bin masum çalışanı toplu bir şekilde işten çıkardı emperyalizmin finans karayolu holding bankası. İsmini yazmıyorum ismi batsın. Zaten şer denizinde o holdingin amiral gemisi banka olarak ifade ediyorlardı. Kitabım Mobbing Bank Türk Fırtınasının gemi kılığında
224 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kadro Dergisi 1932-1935 yılları arasında çıkan bir dergiydi. Bu dergideki fikir hareketine Kadroculuk Hareketi denmektedir. Dergide Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Şevket Süreyya Aydemir ve Vedat Nedim Tör gibi önemli isimler bulunurdu. Dergi devletçiliği ve sol ideolojiyi savunmaktadır. Dergideki tüm yazarların tümü Yakup Kadri hariç eski
Kadro Hareketi
Kadro HareketiMerdan Yanardağ · Destek Yayınları · 201223 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.