Gönderi

İktidar ve yahut devlet kavramları, az veya çok milliyetçiliği gerekli ve hatta zarurî kılan bir mahiyet taşır. Devlet iktidarının değişmez sahibi pozisyonundaki bürokrasi gibi siyasî iktidara gelen her nevi kadro da milli menfaat ve bekânın gerekleri ile fiilen yüz yüze geldiği için gayrıihtiyarî olarak milliyetçi refleksler sergilemekten hâli kalamayacağını kısa zamanda farkeder. Dünyada geçerli olan siyasî sistem millî devletler arası münasebetlere dayalı karakterini sürdürdüğü müddetçe başka türlüsünü düşünmeye de imkân yoktur. İktidarı alıncaya kadar 'komünist toplum' hülyası ile çırpınan komünist ve sosyalist elitlerin, iktidara geçince, teoride 'karşı devrimci' dedikleri milliyetçilerden daha 'milliyetçi' politikalara yönelmeleri de aynı sebepten ileri gelmektedir. Sosyalist mücadeleler tarihinde 'sürekli devrim' ilkesine bağlı kalanların sürekli olarak tasfiye edilmeleri de yine bu sebeptendir.
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.