Bağımsızlığı yaklaşık iki yüz yıl süren Türk (Gök Türk/Kök Türk) Devleti, 745 yılında yıkılarak tarih sahnesinden çekildi. Devletin topraklarının doğu kanadında Uygur Devleti, Dokuz Oğuz boylarının üzerinde hakim olarak idareyi sürdürdü. Batı Gök Türk topraklarında ise önce çeşitli boy federasyonları kendilerine Türgiş (Türkiş/Türkler) adını alarak varlıklarını devam ettirdiler. 766 tarihinde Türgiş siyasi birliği ortadan kalkınca bu bölgede ya­şayan Oğuzlar (kabileler) olarak dağınık bir şekilde Tanrı Dağları-Çu-Yedisu havzasından Sır Derya (Seyhun) boyu üzerinden Mangışlak'a ve hatta İtil'e kadar dağınık halde yaşadılar. Her ne kadar Oğuz adı bu dönemde ön plana çıksa da Türk kimliklerinden ve Batı Gök Türk kökenlerinden dolayı İslam kaynaklarında Türkmen, Rus kaynaklarında Tork adıyla anılmaya başlandı.
İnsaf ve merhamet dilenmekle ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun, devletin onur ve bağımsızlığı korunamaz... İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk ulusu, Türkiye' nin gelecekteki çocukları, bunu bir an akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Reklam
Vatandaş mı? Kul mu?
Aydınlanmaya, bilime dayanan ve bağımsızlığı var oluşunun garantisi sayan devletin kadın ve erkek vatandaşlarından beklentisiyle; dine, geleneksel kurumlara ve değerlere dayanan, sorgulayan ve araştıran bireylere gereksinim duymayan, eksenine "inanmayı ve boyun eğmeyi" yerleştirmiş bir devletin "vatandaşlarından" beklentisi birbirine taban tabana zıttır. Doğal olarak bu iki farklı ideolojinin yaratmak istediği insan tipi de farklı olacaktır. Varlığını sürdürmek için, birinin vatandaşa, diğerinin "kul’a gereksinimi bulunur.
"Adalet yerine getirilmezse, Nerede kalır devletin bağımsızlığı,"
Bugün bize modern devletin tarihi gibi gösterilen vakalar gerçekte yeni ve farklı devlet teşebbüslerinin tarihidir. Dünya sistemi kendine rakip olacak yeni ve farklı devlet tiplerini (teşebbüslerini) tasfiye ederek bu güne ulaşmıştır. Roma imparatorluğu yıkıldıktan sonra Kilise ile Dünyevî İktidar çatışması, ardından gelen Protestan hareket yoluyla Devlet dinî kavramının kökleşmesi ve nihayet Amerikan bağımsızlığı ile çevrimini tamamlamış bulunan devlet tipi başarıya erdikten ve hakimiyetini ihdas ettikten sonra bütün diğer ülke ve halklar için geçerli bir prototipmiş gibi sunulmaktadır. Oysa bu sadece “bir” devlettir.
“İnsaf ve merhamet dilenmekle devlet ve millet işleri görülmez; milletin, devletin onur ve bağımsızlığı korunamaz. İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk milleti, Türkiye’nin gelecekteki çocukları bunu bir an oldun akıllarından çıkarmamalıdırlar.”
Reklam
“Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu İlke ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık dünyası karşısında uşak olmak konumundan daha yüksek bir muameleye layık olamaz. Yabancı bir devletin koruma ve
Sayfa 192Kitabı okudu
"Evet, evet... Doğru söylüyorsun, yaşa!" diye bağırıyorlardı. "O andan itibaren Etienne, sevdiği konuya değinip onu işlemeye başladı. Çalışma araç gereçlerinin kamuya mal edilmesi... Bunu söylerken vahşi bir zevk duyuyordu. Bu anda artık gelişmesi tamamdı. Bir tarikata ilk giren müritlerin heyecanı ile kardeşlikten, işçilerin günlük
Sayfa 291Kitabı okudu
İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez. Milletin ve devletin şeref ve bağımsızlığı korunamaz.
555 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.