19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu olsun
Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi büyük bir öndere sahip olan Türk Milleti karşısında hiçbir güç duramamıştır. Büyük Önder, ‘Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır’ diyerek, genç bir devletin genç ve aydınlık fikirlerle yükseleceğine olan inancını bu tarihi günü onlara armağan ederek göstermiştir. Güzel vatanımızın bağımsızlığı için canları pahasına savaşmaktan çekinmeyen Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyoruz. Geleceğin teminatı gençler olarak, Atatürk’ün açtığı yolda, ileriye dönük adımlar atmaya devam edeceğiz.
“Kapitalist her devletin ve burjuva her politikacının harcında saldırganlık ve otoriterlik vardır. Sistem eylemsel anlamda ne kadar zorlanırsa devlet terörü ve baskı bir o kadar sert olacaktır. Ama bu, tek başına, onları faşist diktatörlük yapmaz. Egemen sınıflar ve burjuva devletler faşist güçleri zamanı geldiğinde etkin bir şekilde kullanmak üzere hazırda tutarlar.” Marksist Bakış - Postmodernizm ve Soldan Geriye Kalan | Faşizm, Bonapartizm, Az Gelişmiş Ülkelerde Devletle Siyasetin Göreli Bağımsızlığı, V. U. Arslan
Reklam
"Kadının gelişimi, bağımsızlığı ve özgürlüğü kendisinden gelmelidir. İlk olarak kendisini bir obje değil, bir kişilik olarak ortaya koymalıdır. İkincisi, hayatını basit, fakat zengin ve derin kılarak; kendi bedeni üzerinde başkalarının iddia ettiği tüm haklara karşı koymalıdır. İstemediği sürece çocuk yapmamalı, Tanrının, devletin, kocasının ve ailesinin bir kulu olmaya karşı çıkmalıdır. Bunu da, hayatın tüm karmaşıklığını ve özünü anlamaya çalışarak, yani kendini toplumun fikirlerinden ve yargılarından özgürleştirerek başarabilir." ~Emma Goldman~
Emma Goldman
Kadının gelişimi, bağımsızlığı özgürlüğü kendisinden gelmelidir. İlk olarak kendisini bir obje değil, bir kişilik olarak ortaya koymalıdır. İkincisi; hayatını basit, fakat zengin ve derin kılarak; kendi bedeni üzerinde başkalarının iddia ettiği tüm haklara karşı koymalı, istemediği sürece çocuk yapmamalı, tanrının, devletin, kocasının, ailesinin bir kulu olmaya karşı çıkmalıdır. Bu da hayatın tüm karmaşıklığını ve özünü anlamaya çalışarak, yani kendini toplumun fikirlerinden ve yargılarından özgürleştirerek olur.
Yargının Bağımsızlığı
Fatih döneminde bir Ermeni yanlış bir iş yapar, aslında yaptığı iş yanlış değildir fakat yanlış bir anlaşılma söz konusudur. Fatih bu kişinin elini kestirir, daha sonra Ermeni Fatih’ten davacı olur ve Kadı Ermeni’nin haklı olduğuna hükmeder. Kısasa kısas gereği de Fatih’in elinin kesilmesine hükmeder. Fatih verilen karara riayet eder, Ermeni bu durum karşısında davasından kendi isteği ile vazgeçer. Varacağımız nokta ise: Devletin, milletin ve toprağın sahibi bir sultan Kadının verdiği hukuki karara boyun eğiyor. Herkes onun kulu iken, dilediğini sorgusuz sualsiz asabilme gücü varken, kendisi hakkında verilen bu karara itiraz etmemesi, Türk Adalet sisteminin 1450’lili yıllarda eriştiği o muazzam seviyeyi göstermekte. Adalet mülkün temelidir.
Bağımsızlık ile özgürlük bizde pek yana yana yaşamaz, çünkü siyaset hemen devletin bağımsızlığı adına halkın özgürleşme istemine ket vurur. Dücane Cündioğlu
Reklam
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.