Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez. Milletin ve devletin şeref ve bağımsızlığı korunamaz... İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk milleti Türkiye'nin gelecekteki çocukları, bunu bir an bile akıllarından çıkarmamalıdırlar."
Sayfa 284Kitabı okudu
Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi kararlarina 6.madde olarak, manda ve himaye kabul olunmaz " şartını koydu. Sivas Kongresi Beyannamesine 7 madde olarak da"... Devlet ve milletimizin iç ve dış bağımsızlığı ve vatanimizin bütünlüğü sakli kalmak şartıyla, 6. Maddede yazili sinirlar içinde, milli ilkelere saygili olan ve vatanımıza karşı saldırı ve yayilmaci gütmeyen herhangi bir devletin teknik, sanayi, ekonomik yardımını memnuniyetle karşılarız..." koydu.
Reklam
İnsaf ve merhamet dilenmekle ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun, devletin onur ve bağımsızlığı korunamaz... İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk ulusu, Türkiye’nin gelecekteki çocukları, bunu bir an akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Sayfa 239Kitabı okudu
Adalet yerine getirilmezse nerde kalır devletin bağımsızlığı
İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez. Milletin ve devletin şeref ve bağımsızlığı korunamaz. İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk milleti Türkiye'nin gelecekteki çocukları, bunu bir an bile akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Sayfa 311Kitabı okudu
“Adalet yerine getirilmezse, Nerede kalır devletin bağımsızlığı,”
Reklam
Terörle Mücadele Kanunu, 1991
Halit Çelenk'in belirttiği gibi "Düşünce suçları kalkıyor" diye sevinenlerin, bu sevinçleri gırtlaklarında kaldı. Terörle Mücadele Ya­sası bir yandan 141-142. maddeleri kaldırmış, ama öte yandan yeni bir dü­şünce suçu üretmişti: Yasanın 8. maddesi şöyledir: "Hangi yöntem, maksat ve düşünceyle olursa olsun Türkiye Cumhuri­yeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan yazılı ve sözlü propaganda ile toplantı, gösteri ve yürüyüş yapıla­maz." Bu maddede belirtilen yazılı ve sözlü propaganda, basınla, radyo ve televizyonla, bülten ve afişlerle, bildirilerle, kasetlerle, toplantılarda yapı­lan konuşmalarla, verilen demeçlerle düşünce açıklanmasıdır. ... Demokratik rejimlerde bölücülük girişimleri ancak şiddet kullanılırsa suç sayılır, yoksa bu konuda görüş belirtmek ne Ceza Kanunlarının, ne de Basın Kanunlarının kapsamına girer. Ancak savaş durumlarında bu gibi olağanüstü önlemlerin alındığı görülmüştür. Fransa'da da Devletin bütün­lüğüne karşı propaganda yapılmasına sömürgecilik çağında, Cezayir'in ya da Madagaskar'ın bağımsızlığı için yapılan girişimlerde rastlanmıştır, yoksa normal günlerde değil. Örneğin Bask'ların, Breton'ların ya da Kor­sikalıların bağımsızlığı için her zaman türlü yazılar yazılır ama bunlar Ceza Kanununun kapsamına girmez. Bunlar düpedüz, düşünce ve anlatım özgürlüğü çerçevesinde ele alınır.
Sayfa 151Kitabı okudu
Kürtlerin Islahı İçin İttihatçı Çareler
Mahkeme üyelerinin bölge insanlarından seçilmemesi yargı bağımsızlığı amacını güdüyordu. Aşiretlerin ve rüesa- nın kendi ailelerinden yahut aileleri üzerinde etkili oldukları yöre insanından atanan mahkeme üyelerine baskı yapmalarının önü kesilmek isteniyordu. ittihatçılar, bir devletin var olabilmesi için ilk adım olarak gördükleri adalet sisteminin tesisini Kürtlerin yaşadıkları bölgelerde gerçekleştirmek istiyorlardı. Arazi sahiplerinin memuriyete alınmaması hem memurları ticaretten uzaklaştırarak devlet işlerinin şahsi çı karlar için kullanılma ihtimalini ortadan kaldırıyor hem de zaten büyük arazileri ile halk üstünde hegemonyası olan aşiret üyelerinin bir de devleti arkalarına alması engellenmek isteniyordu. Aşiretlerin gücünü kırmak Ittihatçıların inandığı halkçılık politikasının bir gereğiydi.
716 öğeden 451 ile 460 arasındakiler gösteriliyor.