Kendi hikayemi kendime anlatmaktan, durmaksızın aklımdan geçirmekten bıktım Lin bey oğlum. Artık içimde eskiyor. Dışarı vuracak sözcükleri bulamıyorum.
Kopamaz insan gönül meskeninden Gitsem, nere benim çaremdir Gözlerine bir ömrü bağlamışken Gelsem, gene halim biçaredir
Ben siyah ufuklarda beyaz turna değilim Değilim ufukları bileklerine bağlayan Bir yangın sonrası halim Ben sitareyim, gökyüzünde seni arayan
Şimdi bir inat tutmuştur seni bilirim Gel desem gelmezsin, bari geç diyorum sana Ne yollar ne yıllar ne anılar geçti Sen geçmek bilmezsin
Daha ne kadar taşıyacağım seni Bir mühlet ver bana, takatsizim Dönmeyeceğini bildiği o trenlere Gülerek el sallayanlar kadar içerliyim