Dünyada yapılan kalıcı ve muhteşem işlerin tümü, düşünen insanlar tarafından ortaya konmuştur. İnsanlığın verimli işleri, bahsettiğimiz hayalperestler ve "yıldızları izlerken hendeğe düşmek"le suçlananlar tarafından karmaşa ve gürültü değil sessizlik içerisinde yapılmıştır. Öte yandan diğerleri, karmaşaya izin veren politikacılar, fatihler tarihe sadece aptallıklarıyla geçmiş, zaman perspektifinden bakıldığında insanlık tarihinde sadece vasat rol oynamışlardır. Şu an anlayacağımız haliyle, yani halkın aptalca merakını doyurmak için anlatılan anekdotlar dizisi olarak tarih, yerini düşünen insanlar için düşünen insanlar tarafından yazılan tarihe bıraktığında insanlar " büyük provokatörlerin" işlerinin medeniyetin şu anki durumunu ne kadar az değiştirdiğini görüp şaşıracaktır. Tarihin asıl kahramanları, bilim, sanat, edebiyat, felsefe ve sanayide muhteşem liderler olanlar, hak ettikleri yerde, ilk sıralarda yerlerini alacaklar. Asla para kazanamamış ve garip hareketleri kapı görevlisini gözlerinden yaş gelene kadar güldürmüş olan Âmpere gibi fakir bir felsefeci, toplumda devrim yaratma konusunda buluşlarıyla Bismarck ve Moltke'nin toplamından daha çok şey yapmıştır. Pastör ve Duclaux toprağın işlenmesi adına elli tarım bakanının toplamından daha fazla şey başarmıştır.
Sayfa 129
Yukarıda işaret ettiğimiz gibi bir siyaset kuramının ilk sorunu, devletin gerekli olup olmadığı sorunudur. Bazı düşünürler insan ların devlet olmadan da adil ve uyumlu, banışcıl bir düzen için de yaşayabilecekleri, insanların üstünde bir devlet sisteminin ku rulmasının onlara zarar verdiği ve kötülük ettiği kanısındadırlar, Bu görüşe felsefi
Kemalist Devrim, 17. ve 18. yüzyıl materyalist filozofları arasında, Voltaire gibi yaradancı filozofları değil, Holbach gibi dinlere karşı temelden tavır alanları benimsedi. Siyaset teorisinde ise, Montesquie gibi Meşrutiyetçileri değil, Jean-Jacques Rousseau gibi devrimcileri yeğledi.
Sayfa 117 - Epub - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Türk Devrimi, tarihsel dokusuyla Türkler için gecikmiş bir Fransız Devrimidir, Fransız Devriminin gecikmiş bir yankısıdır."
- Ceyhun Atuf Kansu
Sayfa 82 - Epub - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Recep Peker, İnkılâp Dersleri’nde, Türk Devrimi’ni “hürriyet devrimi tipinden bir halk ihtilali” diye tanımlar.
Yasa gerekçelerinde Türk Devrimi, Ortaçağ kurumlarına karşı “demokratik” bir devrim olarak nitelenir.
Sayfa 52 - Epub - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Atatürk, devrimi şöyle tanımlar:
“İnkılâp mevcut kurumları zorla değiştirmek demektir.
“İnkılâp, Türk milletini son yüzyıllarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak yerlerine, milletin en yüksek uygarlık gereklerine göre ilerlemesini sağlayacak yeni kurumları koymuş olmaktır.”
Sayfa 48 - Epub - Kaynak YayınlarıKitabı okudu