Önyargıyı muhteşem şekilde anlatan bir yazı.
"SEKSSİZLİK"
¶¶Günaha bulaşmadan kadın ya da erkek olunmuyor bu âlemde hekimbaşı. Bulaşmaya da değmiyor. Aslında yapmamız gereken hormonlarımızı görmezden gelmekti. Yapamadık; evdeki “vitrin”de Lacan vardı da biz mi okumadık? Cennetten zaten kovulmuştuk, cehennemde yer yoktu.
Kitap incelemesine başlarken İngilizce aslından çeviren
Levent Cinemre' yi yürekten tebrik etmek isterim. Bana göre kitabın sadece çevirisini yapmakla kalmamış, okuru
Jack London' la tanıştırmak için elinden geleni yapmış. Ayrıca her zaman dediğim gibi aslından çeviri başarılı olmasa, kitabın kendi dilinde olan başarısının ne önemi var ki?
Ben
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
And the book would end...
It would end enough to make the new one jealous...
He wouldn't start you on another book right away...
He wanted to be loved, respected and most importantly, digested...
Who will be... Oblomov...
Writer Ivan Aleksandrovich Goncharov fell into my heart like lightning, so to speak... While reading his book, you tear your hair out to make Oblomov leave his Oblomov-ness (laziness, inertia, inertia). Sometimes you get angry and say "just give up". You may say, you may get angry, but still your other half cannot destroy Oblomov completely. Because he is Nietzsche's Superman.
We are the works of the present era, technology, cultures. While a hundred years ago it was a shame for a woman to walk on the street alone, today women can become CEOs. He manages a huge company, rightfully so. But "development" This is not the indicator. This is a situation that should happen. If you ask about Oblomov, he is someone with the spirit of the proletariat, who was born as a bourgeoisie in a bourgeoisie society. In my opinion, this is Oblomov's definition.
~~I love it~~
Oblomov is not an ordinary character. It is a spiritual symbol of the real people who are and will be found in my life...
Read it, read it, friends.
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139.6k okunma
YouTube kitap kanalımda Kırmızı Pazartesi kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur
Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim.
Acaba Gabriel Garcia Marquez 1981 yılında Kırmızı Pazartesi'yi yazarken, Cem Karaca'nın 1968 yılında Namus
BURASI MUZ CUMHURİYETİ DEĞİL!!
Bir çoğumuzun aşina olduğu hele hele siyasetin şu hararetli günlerinde dilimize pelesenk olmuş bir deyim ''Burası muz cumhuriyeti değil!'' Peki nereden çıkmış bu deyim hiç düşündünüz mü?
11 Kasım 1928 tarihinde Kolombiya'da muz işçilerinfazla mesai saatlerinden, iş kazalarına yeterli önlem
..artık delirdiğimizi sandığımızda, hiçbir şeyden korkmadığımız gibi korktuğumuz, deyim yerindeyse, çıldırmak üzereyken, ara sıra bu ideale çok yaklaşıyoruz.
"Herkes 'sürüye' katıldığından ötürü güven içerisinde, ...sınırları 'iyice' çizilmiş bir yaşam."
Kafka'nın (1920-23) Jonouch'la konuşması
Öncelikle Dönüşüm, sayfa sayısının azlığına, üslubunun görünüşteki yalınlığına karşılık deyim yerindeyse öyle kolay yutulur lokma değil.
Kolay yutulur lokma olmamasına rağmen neden bu kadar çok