Ah keşke yerin altına atsaydı beni
Ölülerin ülkesi Hades’ten de aşağı
Tartaros’un inilmez derinliklerine.
Orada bağlasaydı beni
Çözülmez bağlarla.
Hiçbir tanrı, hiçbir varlık
Görmeseydi beni,
Görüp de sevinmeseydi,
Erkeklerden nefret ettiğimin farkındaydım; fakat bu sırrı uzun yıllar başarıyla sakladım. En çok nefret ettiğim erkekler bana öğüt vermeye kalkışanlar ya da beni yaşadığım hayattan kurtarmak istediğini söyleyenlerdi. Onlardan daha çok nefret etmem, benden daha iyi olduklarını ve yaşamımı değiştirmek için bana yardımcı olabileceklerini sanmalarındandı. Şövalye gibi görürlerdi kendilerini; başka koşullarda oynayamadıkları bir roldü bu. Benim düşük bir insan olduğumu anımsatarak, kendilerini soylu ve üstün hissetmek isterlerdi. Kendi kendilerine,
"Ne harika bir insanım ben. Şu sürtüğü çok geç olmadan bataktan çıkarmaya çalışıyorum," derlerdi.
Kendini kâşif gibi hissetmek istersen bilmediğin coğrafyalara doğru yola koyul. Borges 'her insan bir kâşiftir. 'derken içimizde sıkışıp kalmış kâşif olabilme özlemine değinmiş olmalı. Bugün artık keşfedilmemiş coğrafyalar kalmamış olmasına rağmen bu herkesin kendi keşfini yapmasına engel teşkil etmez.