Hoşumuza giden yalanları avuç dolusu yutarız da acı gerçekleri yudum yudum içeriz.
Sayfa 107 - Engin YayıncılıkKitabı okudu
Ya hele şu kadına ne dersiniz? Daima alçakgönüllüdür, hapishanelerde yatanların hatırını sorar, bütün yardım kurumlarında bulunur, hep yere bakarak yürür, her zaman şeytana uymaktan korkarak bir erkeğin yüzüne bakmaz, ama yine de yüreği yanar tutuşur, zaman zaman ah çeker, kanı kaynar, geceleri Portier des Chartreux'deki açık saçık sahnelerle, Aretin'in hikayelerindeki cümbüşler gözünün önüne gelir. Kendisinden geçer. Hizmetçisi yatağından fırlayıp hanımının feryadına koştuğu zaman aldığı yanıt şu olur: rahatına bak Justine, sayıklamışım. Seni çağırmadım.
Sayfa 97 - Engin YayıncılıkKitabı okudu
Her renk ve her çeşitten öylesine çok ikiyüzlü var ki. Kendi kendilerine karşı ikiyüzlülük edenler de caba.
Sayfa 97 - Engin YayıncılıkKitabı okudu
Çünkü acılar içindedirler ve insan acı çektiği zaman başkalarına da acı vermek ister.
Sayfa 96 - Engin YayıncılıkKitabı okudu
İnsanın yaşadığı çevreye göre değişiyor
Herkes erdemi över, ama yine herkes ondan nefret eder, kaçar: erdem buz gibi soğuktur; insanoğlu ayağını sıcak tutmak ister.
Sayfa 96 - Engin YayıncılıkKitabı okudu
Sizler böylesinizdir zaten; herkesi aynı derecede mutlu olabilir sanırsınız. Ne saçma görüş! Siz mutluluğu, bizim yapamadığımız sanat gücüyle yapılabilen bir sözcük oyununda, başkalarına benzemeyen bir ruh taşımanızda herkesinkinden ayrı bir zevkiniz oluşunda bulursunuz.
Sayfa 92 - Engin YayıncılıkKitabı okudu