Her hayal kırıklığımızın ardında iki seçenek çıkar karşımıza. Ya küser, karamsarlığa boyun eğer ve mücadeleden vazgeçeriz. Ya da her şeye rağmen insiyatif alır, hayal kırıklığının öğrettiği dersi alır ve daha güçlü şekilde yolumuza devam ederiz.
Okur Takip Önerileri
Geçmişimizden aşina olduğumuz duyguları uyandıran kişilere çekim hissederiz. Çünkü bilmediğimiz iyi bile olsa korkutucu ve yabancı gelir. Aşina olduğumuz ise kötü bile olsa aidiyet hissi ve sahte bir güven duygusu verir.
"Ne kadar zarif olursan ol, bazen insanların sana davrandıkları gibi duruş sergilemek zorunda kalabilirsin. Bu seni suçlu yapmaz. Sadece çok sabır göstermiş bir insan yapar."
Renkli bir çevresi olan insanların medeniyet seviyesinin çok daha yüksek olduğunu fark ettim. Hep aynı kültürel, ideolojik ve düşünsel çevrede kalmak aklı ve sorgulama kapasitesini donduruyor. Zihnin sık sık karşıt fikir ve yaşamları görüp havalandırılması gerekiyor.
Bir İsveç atasözü şöyle der; "Beni en hak etmediğim zamanda sev. Çünkü asıl o zaman sevilmeye ihtiyacım vardır."
Net olan insanlar, kesinlikle kıymeti bilinmesi gereken değerli bir hazine, herkes net olsa, ne gıybet kalır ne de fitne!
Kalbi narin, kelamı nazik, üslûbu zarif ve cemali huzur veren insanlara denk gelmektir en büyük nimetlerden birisi...
Kalbiniz ve niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun, bazen imtihan o kadar zorlaşıyor ki; nefsin verdiği vesvesenin baskın gelmesinden dolayı finale gelince, insanlara, onların size davrandığı gibi davranmak zorunda kalıyorsunuz. İşte bütün güç, bu vesvesenin aşılma mücadelesindedir.
Sevginin yapmacık olanı, düşmanlığın açıkça yapılmasından daha çirkindir.