1923-1950 çağı gayrı meşrû ve müstebit bir diktatörlük zamânıdır.
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
(Orkun-23,02,1951
halk her zaman liderlerin emrine amade kılınabilir.
Hitler'in Luftwaffe komutanı Hermann Göring'in Nürnberg'deki Nazi savaş suçları duruşmalarında açıkladığı gibi, bu yöntem aslında kalıplaşmış bir yöntemdir: “İster demokrasi, ister faşist diktatörlük, ister parlamento, ister komünist diktatörlük olsun, halkı peşinden sürüklemek her zaman basit bir meseledir. Sesi çıksın ya da çıkmasın, halk her zaman liderlerin emrine amade kılınabilir. Bu çok kolaydır.
Reklam
Irak ve Avustralya İngilizlerin sömürgesi; ama İngilizler Avustralya'da demokratik herkesin eşit vatandaşlık olan bir yönetim kurdu Irak'ta ise ötekileştirici ırkçı mezhepçi bir diktatörlük kurdu şimdi ise Avustralya herkesin hayal dünyasında Disneyland Irak ise herkesin kaçmaya çalıştığı paramparça olmuş bombaların susmadığı bir ülke bundan dolayı Türk Kürt Arap milletleri aklınızı başınıza alın müslümanın müslümandan başka dostu yoktur İngilizlerin peşinden gidersen Avustralya değil Irak olursun
Batılılar Afrika'da vahşi yaşam döngüsünde bir hayvanın avın da sakıncalı bulduğunda müdahale etmezler; ama Afrika'da Ortadoğu'da insanların yaşamlarına yönetimlerine karışırlar. Keşke hayvanlara gösterdiğiniz hassasiyeti insanlarada gösterseydiniz çünkü buralardaki diktatörlük diktatörler ideolojiler sizin eseriniz haritaları siz cizdiniz
Baş düşman hangisi ? Askeri diktatörlük mü ? Bolivya burjuvasi mi ? Emperyalizm mi ? Hayır Yoldaşlar. Size sadece şunu söylemek istiyorum : bizim baş düşmanımız korkudur. Onu içimizde taşıyoruz.
Kadınlar
Kadınlar
Diktatörlük potansiyeli olan insan genelde oldukça narsisttir. Evrenin merkezi olduklarına inanırlar ve her şey onların iradelerine göre vuku bulmalıdır. 📽Zorba Nasıl Olunur?
Reklam
euzubillahimineşşeytanirracim.
Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir Gün: "hüzün kuyusundan Allah'a sığının!" buyurdular. Oradakiler: "Ey Allah'ın Resulu! hüzün kuyusu da nedir?" diye sordular. "O, dedi, cehennemde bir vadidir; cehennem, o vadiden her gün yüz kere AIIah (c.c)'a sığınma taleb eder." "Ey Allah'ın Resulu! denildi, oraya kimler girecek?" "Oraya dedi, amellerinde riya yapan kurralar girecektir!..." Bu hainler güruhu kınamaktan başka hiçbir işe yaramazlar! Bunların varlık sebebi Müslümanları muhafaza etmek için değil, bilakis israilin güvenliğini sağlamak içindir! Zira bu hainleri koltuklarında oturtan ise siyonizmin ta kendisidir! Bu 57 hainin tamamı bir Halife’nin ağırlığı etmez ve bunların temsil ettiği ulus devletlerin tamamı da bir Hilâfet Devleti’nin yerini tutmaz! Katliamın başından beri israile destek sağlayan ve onun meşruiyeti için çalışan bu hainler çok yakında siyonist efendileriyle birlikte tarihin çöplüğüne gömülecektir. Nitekim bunların devrinden sonra yeniden Hilâfet geri gelecektir… Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sonra zorba diktatörlük olacaktır. Allah’ın dilediği kadar kalacak ve Allah dilediğinde onları kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet minhacı üzere raşidî Hilâfet geri gelecektir.” (Ahmed b. Hanbel) Tirmizi, Zuhd 48, (2384).
"Gelecek nesilde, insanlara köleliği sevdirmenin ve deyim yerindeyse gözyaşı dökmeden diktatörlük üretmenin, tüm toplum için bir tür acısız toplama kampı üretmenin farmakolojik bir yöntemi olacak, böylece insanlar aslında kendi hayatlarına sahip olacaklar. özgürlükleri ellerinden alınacak, ancak bunun tadını çıkarmayı tercih edecekler." ~ Aldous Huxley
Diktatörlük
''Totaliter rejimin ideal yurttaşı, olgu ile kurgu arasındaki doğru ile yanlış arasındaki ayrımın artık farkında olmayan kişidir. belli durumlarda öğrendiği belli tepkileri verir ama kendisi hiçbir zaman yeni bir şey başlatamaz, gerçek anlamda eylemde bulunamaz. Bu kapasiteden yoksun bırakıldığında ve kendi fuzuliliğini her an yaşanan bir gerçeklik olarak hissettiği bir dünyaya fırlatıldığında biricikliğini yitirir ve totalitarizmin insan doğasını değiştirme amacının somut bir örneğine dönüşür.''
Fatmagül Berktay
Fatmagül Berktay
Biri İspanya prensesi Leonora diğeri İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi; biri krallık diğeri cumhuriyet rejimi, İspanya'da Katalanlar ve Basklar her türlü hakka sahip anadilde eğitim özerklik zenginlik refah seviyesi yüksek ama İran'daki Azeriler, Kürtler, Araplar etnik gruplar Fars faşizmi yönetiliyor, gelir seviyesi düşük, diktatörlük ile yönetiliyor. Bu da cumhuriyet ve krallığın ismen değil içeriğinin önemli olduğunu gösteriyor.
Reklam
Diktatörlük rejimleri, baskı, biat ve gaddarlık doğurur. Ama en kötüsü, aptallığı yaygınlaştırmasıdır. ____ aptalığın yaygınlaşması :))
Diktatörlük rejimleri, baskı, biat ve gaddarlık doğurur. Ama en kötüsü, aptallığı yaygınlaştırmasıdır. jorge luis borges
Jorge Luis Borges
Jorge Luis Borges
Kusursuz sistem diye bir şey yoktur, zorunluluklarıyla tam uyum sağlayan kusursuz insan da yoktur. Kusursuz sistem gibi bir şey kurmaya kalkmak bile kusursuz kontrol kurmak, gündelik hayatta bir nevi diktatörlük yaratmak anlamına gelecektir. Risk Toplumu Ulrich Beck
DİKTATÖRLÜK - SUSTURULAN ELEŞTİRİ
Pravda gazetesine gönderilen imzasız mektup. Neden Stalin’in hataları üzerine ölümünden sonra yazılar yazılıyor? Neden ideolog yoldaşlarımız Stalin’in hatalarından işçilerin, kolhozlarda çalışanların önünde söz etmek istemiyorlar? Yoldaş Bulganin’in kürsüye çıkıp, zamanında neden Stalin’e engel olamadığını, tüm Merkez Komitesi’nin Stalin’in son yıllarında sosyalizm davasına verdiği zararların önüne neden geçemediğini açıklaması gerekirdi. Bu sorularıma açık cevaplar vermenizi arzu ediyorum, ama bu mektubu imzalayamayacağım. Çünkü korkuyorum; neden korktuğumu bile bilmiyorum, ama korkuyorum. Ben hiçbir zaman baskı görmedim; yalnızca korkuyorum. Bizi korku içinde yetiştirdiler, itaat etmeyi öğrettiler. Eleştiri üzerine yapılan tartışmalar, kısır gevezeliklerdi. Eleştirenler kapı dışına edilirdi. Politburo’nun, Stalin’i zamanında eleştirmesine engel olan da belki bu ilkedir. SBKP’nin gazetesi Pravda’ya Şubat-Ağustos 1956 tarihleri arasında gönderilen, ama o dönemde yayınlanmayan mektuplar arasında yeralan 136.374 numaralı imzasız mektup. N. Werth ve G. Moullec, Rapports secrets soviétiques, 1921-1991 (Paris, 1994). TÜSİAD TARİH 1939 1990 Sayfa: 171
642 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.