Atatürk'ün öngörülerine somut bir örnek
Şimdi, bu münasebetle, bu kitabımın sayfalarında yer alan ve Atatürk'ün Ocak 1936'da bana dikte ettirdiği düşüncelerin, zamanımızda nasıl bir yön aldığını şu örnekle belirtmek isterim: 1 Ocak 1966 ... Gece 22.45. TRT haber bülteninde şu ifade okunuyor: France Presse Ajansı'nın bir haberine göre Venedik'in Saint Georges
Biz, özgür olmaktan korkuyoruz aslında. Yerleşik düzenin dikte ettiği, herkesin de karşılıklı olarak kabullendiği tutum ve davranış sınırlarının içinde kalmak istiyoruz. Bizi nihai bağımsızlığa götürecek adımı atmaya cesaret edemiyor, kendi içimizdeki sese kulak vermekten çekmiyoruz. Öyle yaptığımız zaman, bize genellikle deli deniyor çünkü. Bize deli denmesini istemiyoruz. Bize deli denmesinin ve deli muamelesi yapılmasının sonuçlarına katlanacak gücümüz yok.
Reklam
"Başarıyı amaçlamayın; bunu ne kadar amaçlayıp hedef haline getirirseniz, elinizden o kadar kolay kaçırırsınız. Mutluluk gibi başarı da kovalanamaz: Kendisi ortaya çıkmalı ve bu sadece insanın kendisinden daha büyük bir davaya bağlanmasıyla veya insanın kendisi dışında bir insana tesliminin yan etkisi olarak gerçekleşebilir. Mutluluk kendiliğinden ortaya çıkmalıdır ve aynısı başarı için de geçerlidir; onu Önemsemeyerek ortaya çıkmasına izin vermelisiniz. Vicdanınizin size dikte ettiğini dinlemenizi ve bunu bilginizi en yüksek seviyede kullanarak takip etmenizi istiyorum. Bu sayede uzun vadede bunu görebilirsiniz. Uzun vadede başarı sizi takip edecektir çünkü onu düşünmeyi unuttunuz."
Yekta Kopan/söyleşi bölümü
Bütün bir odayı kağıtlarla kaplayıp yazanlardan çırılçıplak soyunup bir banyo küvetine oturarak yazanlara, günün sadece belli saatlerinde, değişmeyen bir mekanda yazabilenlerden yattığı yerden, gözleri kapalı bir şekilde dikte ettirerek yazanlara türlü yazar tipleriyle doluydu edebiyat tarihi. Kimileri körkütük sarhoş olmadan, kimileri de yoğun miktarda uyuşturucuyla kendinden geçmeden yazamıyordu. Ama benim yaşadığım gibi bir deneyime rastlamak mümkün değildi. Birçok şiirini yarı uyku halinde yazdığı bilinen, hatta bu yönüyle kimi eleştirmenler tarafından düş görücü olarak anılan William Blake'te bile tümüyle bilinçdışı bir yazma süreci yoktu. Açıkçası kitap okumaktan korkar olmuştum. Okuduklarımın bir şekilde beynimden taşıp kağıtlara döküldüğünü düşünüyordum. Delirmenin eşiğindeydim.
Unutmayın ..
Başkalarının kaprisleri , küsmeleri , duygusal yükleri , alıngan tavırları ile bize dikte ettikleri şeyleri korumak ve yapmak ile mükellef değiliz.
Benlik bilgisi biriktirilecek değil, an be an keşfedilecek bir şeydir ve keşfetmede biriktirme, gönderme olmaz. Eğer benlik bilgisini biriktirirseniz o zaman tüm ileriki anlayışlar o birikimle dikte edilir ; dolayısıyla anlama olmaz.
Reklam
Küresel gücün dikte ettiği hayat tarzı tüm dünyada "tek tip" anlayış ve davranışa cevaz veriyor. Buna direnmek teknolojiye karşı çıkmaktır ki, maazallah "bilim"e karşı durmak mânasını taşır.
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 hours
İnsanlara zorla dikte edilenlere karşı haklı isyan edişlerin sonunda elde edilen zaferin hikayesi. Ve sonda milletlerin birbirleriyle ayrışması günümüzün gerçekliğine vurgulanması. Harikaydı.
Asi Ruhlar
Asi RuhlarHalil Cibran · Zeplin Kitap · 20182,574 okunma
İslâmî feministler kendilerini dinden koparma çabasında değiller. Belki erkeğin kadına üstünlüğünün ilahî bir dikte olduğunu iddia eden, bunu da İslamî metinleri dar yorumlarla yapan ve tutucular tarafından desteklenen kimselerle mücadele ederler.
Mustafa Kemal'in Ultimatomu, İngiliz Donanmasının İzmir'i Terk Edişi;
"Ertesi gün, ayaküstü ingiliz donanmasının çekilmesi için ultimatom notalarını dikte ettiği vakit: - Sonuna kadar getiremeyecek. Başımızı harb belasına sokacağız, diye kıvrananlar vardı. Mühlet bittiği zaman, büyük donanmanın Türk Sularından uzaklaşmalarını seyrettik. O bakmıyordu bile..."
Sayfa 22 - PozitifKitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.