Şebnem, sen saklanınca ağaçların içi boşaldı, kuşlar iskelete döndü, deniz pıhtılaştı, gökyüzü
felç oldu, bulutlar kireç bağladı, asfaltlar eriyor, minareler yamuldu; İstanbul, haşlanmış
lahana gibi kendini saldı.
Şebnem seni manyaklar gibi özledim. İç içe geçmiş kafeslerin ortasında gibiyim.