Çilem Dilber’in Kuyruklu Yalan kitabının ilk öyküsü Suzey’i bitirdiğimde, kötülüğün hâlâ, sebepleri bütünüyle ortaya konulamamış bir muamma olduğunu ama farklı ve tatminkâr birçok yaklaşımın mevcut olduğunu düşündüm. Kitabının ilk öyküsü Suzey’in konusu da kötülüktü zira.
“Kişisel kötülük” hakkında felsefe, sosyoloji (Etik-din bu başlığın altına
Dünya iki yüzlülükte altın çağını yaşıyor. Hemen her alanda bir ikiyüzlülük almış başını gidiyor. Araştırmaların, bilimin bunca ilerlemesine, üniversite mezunlarının, akademisyenlerin bunca çoğalmasına karşın en önemli sosyal konular içerik olarak köydeki Dilber teyzenin seviyesini aşmıyor çoğunlukla.
Mesela şiddet mevzu. Tüm dünyada yükselen
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
bir ışık daha var, bu ışıklardan başka.
hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
bir şey daha var bütün yaptıklarından başka
niceleri geldi , neler istediler,
sonunda dunyayi bırakip gittiler.
sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi?
o gidenler de hep senin gibiydiler..
geçmis günü beyhude yere yâd etme,
bir
Cüneyt Çatıkkaş
Mikayıl Müşfiq… Ölümün Yakışmadığı Şair
Bir süredir severek dinlediğim iki Azerbaycan türküsünün sözlerinin Mikayil Müşfiq’e ait olduğunu öğrenmemle beraber merakım depreşti, hakkında biraz bilgi edinmeye çalıştım.
Orayı burayı karıştırdıkça, Azerbaycan Türkçesi metinlerden, telaffuzlardan hakkındaki dağarcığımı genişletmeye
Li baxê min bû zivistan
Ay dîlberê dêm gulistan
Çilmisî gul bax û bostan
Wêran ez im mal im xerab
Ay dîlberê qet menale
Feqiyê Teyran êdî kal e
Nexweşekî pir bêhal e
Wêran ez im mal im xirab