Evet ; zahiren
her kabir aynı gibidir. Fakat, insaf ve iz'an ile düşünülecek
olursa, Fatih sultan Mehmet Han ile bekçi Hasan ağanın kabirleri bir olabilir mi ? Hz. Eba Eyyub-el-Ensari ile imam Hayri efendinin kabirierinin aynı olabileceği düşünülebilir mi?
imam-ı a·zam hazretleri ile, Sultanahmet camii imamının kabirleri bir midir? Diğer enbiya ile enbiya ve Resfıller sultanı
falır-i kainat efendimizin ravzaları bir olabilir mi ? Hangi
mübarek makam için: (Ravzamla minberim arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir) buyurulmuştur?
Demek oluyor ki, zahiren bir ve aynı gibi görünmesine
rağmen, muhtelif kabider arasında hakikatte büyük farklar
vardır. Bu cümleden olarak, laalettayin bir kimse ile bir veliyullahın kabirieri elbette bir değildir ve olamaz.
Hal ve hakikat böyle iken, Türkiye'de dini konuların en
yüksek mercii olarak bilinen Diyanet işleri Başkanlığının, istisnasız bütün türbelere astırdığı şu gaflet vesikasına bir göz
atalım :
MUHTEREM ZiYARETÇi
Kabir ziyareti, dinimizde sünnettir. Bu ziyaret sırasında
selam verilir ve ölünün ruhuna Kur'an okunur. Türbelere mum
yakmak, bez bağlamak, dilek taşları yapıştırmak, para atmak, Kurban kesmek ve doğrudan doğruya ölüden dilekte bulunmak, dinimizde yasaktır.
Kabirler, ölümden ibret almak için ziyaret edilir.
istanbul Müftülüğü
Çocuğumuz ergenlik çağına gelince arkadaşlarını suçlar,"benim çocuğum arkadaş kurbanı oldu," deriz. Ama çocuk, arkadaş değil; ilgisiz, sevgisiz, anlayışsız anne ve babanın ihmal ve istismarının kurban olmuştur.
Burada bahsi geçen diğer, öbür, öteki taraf ise şüphesiz güneşin ve dolayısıyla da yaşamın yönü olan doğunun karşıtı, batıdır. Nitekim Hakaslar tarafından İrlǐg’in yönettiği alt dünyanın zaten güneşin battığı yön olan batıda bulunduğuna inanılmaktadır.
2019 yazında bölgede yaptığımız araştırma sonucunda Hakasların günümüzde dahi ölülerini başı batıya, ayakları doğuya bakacak biçimde gömdükleri tespit edilmiştir.
.... İrlǐg’in ölüm ve alt dünya ile olan ilişkisi sebebiyle negatif bir figür olduğu düşüncesi yaygın olsa da, esasında görece bir karakter olduğunu belirtmek gerekmektedir. Nitekim yalnızca Hakasların değil, onların komşuları olan Kuzey Altaylılar ve Şorların da İrlǐg’e seslenirken Adam (Atam) dedikleri bilinmektedir. Dilek, Direnkova’nın da Altay ve Teleütlerdeki Adam figürünü Erlik ile aynı varlık olarak gördüğünü belirtmektedir . Bu şekilde hitap edilmesinin nedeni bireylerin, ailenin, soyun sağlığı ve devamının İrlǐg Han’ın iyi niyetine bağlı olduğunun düşünülmesidir; çünkü Hakaslara göre aynı şekilde doğal afetler ve ağır hastalıklar da bu tanrının isteği ile meydana gelmektedir ve bu durumlarda ona kurban sunulması gerekliliği doğmaktadır. Bu kurbanlar ile ilgili olarak Katanov da, Abakan Nehri sahillerinde yaşayan Hakasların geçmişte olduğu gibi XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başında dahi yılkının içinden en iyi atı seçip onu ızıh olarak adlandırdıklarını ve İrlǐg Han’a adadıklarını kaydetmiştir
_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır.
_Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
Gurur erdemi “insanın tıpkı hayatım devam ettirmek için ihtiyaç duyduğu fiziksel değerleri üretmesinin zorunlu olması gibi, yaşamım sürdürmeye değer hâle getiren karakter değerlerini de elde etmesi gerektiği gerçeğinin tanınmasıdır. İnsanın tıpkı kendi kendisini oluşturan bir cevher olması gibi, kendi kendisini oluşturan bir ruh olması gerçeğinin de”[5] tanınmasıdır. Gurur erdemi en iyi şekilde “ahlâkî hırslılık” terimi ile tanımlanabilir. Bu terim, kişinin kendi ahlâkî mükemmelliğini başararak, kendisini sahip olduğu en yüksek değer olarak görme hakkım kazanması gerektiği anlamına gelir. (Kişi bu mükemmelliği, uygulanması imkânsız olan herhangi bir akıldışı erdemler sistemini kabul ederek ve akılcı olduğunu bildiği erdemleri uygulamayarak — hak edilmemiş bir kabahati kabul ederek ve herhangi bir kabahati işleyerek veya eğer kişi kabahat işlemişse, onu düzeltmeden bırakarak — kendisini karakterindeki hatalara pasif olarak teslim ederek — herhangi bir anlık kaygı, dilek, korku veya ruh hâlini kişinin kendine saygısının realitesi üstüne koyarak asla başaramaz.) Ve hepsinden öte bu, kişinin bir kurbanlık hayvan rolünü reddetmesi, kendini kurban etmeyi bir ahlâkî erdem veya görev olarak vazeden herhangi bir doktrini reddetmesi anlamına gelir.
_Benim ülkem Dünya’dır. Tüm insanlar benim kardeşimdir. İyiyi ve doğruyu yapmak benim dinimdir.
_Her türlü yanlışa karşı en amansız silah Akıl’dır. Bugüne kadar başka bir silah kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım.
_Mantığı kullanmayı reddeden birisiyle tartışmak, ölüye ilaç vermeye çalışmak gibidir.
_İktidar halktan korkarsa bu