Türban olayını sürekli 28 şubat komutanlarına atan cahiller 18 maddeyi okursa türban kelimesinin geçmediğini, sadece kılık kıyafet kanununa uyulmasının istendiğini rahatça anlayabilirler ki Çevik Bir Paşa'da annesinin başörtülü olduğunu, kendilerinin bu konuda kılık kıyafet kanunu haricinde tek kelime etmediklerini gayet net anlatmış. 89'da güncellenen kılık-kıyafet kanunu ve danıştay kararından dolayı üniversitelere başörtülü öğrenci alınmamış ki bunda kendilerinin hiçbir etkisi yok zaten kanun 8 sene önce çıkmış.Ve kanun yapma yetkisi kendilerinde değil çok mümin erbakan hocadaymış ancak kendisi de bu kanunu nedense değiştirmemiş başbakan olduğu dönemde. Yani kanunu kendileri çıkarmamış, kanun uygulansın istemişler sadece (ki bununda tek nedeni irtica hareketleri, erbakan ve tayfasının saçma salak açıklama ve davranışları) ama onlar suçluyken o kanunun çıktığı dönemin en güçlü adamı özal ve bu kanunu başbakan olduktan sonra senelerce değiştirmeyen erbakan hoca çok büyük adam.
Çevik Bir Paşa bence dine çok sıcak bakmıyor ve bazı fikirleri hatalı ancak kendisine direk İslam düşmanı damgası da vurulamaz çünkü çok büyük radikal islamcılar ile uğraştıkça onlara ve onların savunduklarına içinden düşman olabilir ve buna engel olamayabilir diye düşünüyorum ki kendisi dini konularda bir şey dememiş, benim kendi fikrim bu. Dönemi merak edenlere tavsiye ederim.