Elif Şafak'la ilgili nereden başlayacağımı bilmiyorum..Yazarımızla ''AŞK'' kitabıyla tanıştım fakat yarım kalan bir aşk oldu bizimkisi :)İnat ettim başka bir kitabına da şans verecektim ve seçtiğim kitap 2016 yazına damgasını vuran '' Havva’nın üç kızı '' oldu.Kitabın başlarında yazarın din ve siyaset hakkındaki düşüncelerini okurlara empoze etmesi hoşuma gitmedi .Bazı bölümleri sıkıntıdan hızlı hızlı gözümle tarayarak,yüzeysel olarak okumaya çalıştım.Fakat kitabın ortlarına doğru hikayenin gidişatı benim ilgimi çekti...Havva’nın Üç Kızı na gelecek olursak, kitabın kapağında gördüğünüz üzere, üç kadın karakterimiz var. Şirin, Mona ve Peri. İnanan,şaşkın ve mütereddit... Kitap Peri adında, koyu dindar bir anne ve ve materyalist bir baba ile büyüyen, tanrı ve Allah kavramları arasında kalan kısacası kendine başka bir yol arayan bir kadın...Mona, aşırı dindar namazında ve dini savunan bir kadın.. Şirin ise uçarı,hareketli,din nedir bilmeyen bir kadın...Kitap, günümüz İstanbul’unu tüm çıplaklığı ile ortaya koyarken, birden geçmişe gidiyoruz yani kızlarımızın tanıştığı yer olan Oxford'a .. Peri'nin pasifliği yani şaşkınlığı çoğu zaman beni boğdu.Beklentim çok yüksek olduğu için biraz da hayal kırıklığına uğradım sanırım ama yine de okunmaya değerdi bence.Kısacası kitapta Avrupa ile Türkiye arasında, kültür, gelenek, yaşam tarzları kıyaslamalarını ve pişmanlıkları görüyoruz. SEVGİLER
