(الساكت عن الحق شيطان اخرس ) "Haksızlık karşısında sükût eden 'Hakkı söylemeyen' dilsız şeytandır." Bu ne büyük sözdü, demokrasinin rûhu idi. Hak ancak böyle korunurdu. Bu, kuvvetli bir imân eseri idi. Inanan adam önce hakkı korumakla mükelleftir. Hoca efendilerimiz de halka bunu öğretmekle mükelleftir. Nasıl olur da kendileri tatbik etmezdi? Bu sukût neden olabilirdi? İkinci seçimi garantiye almak için mi idi? Hadiseleri görmeyen ve muhitini bu kadar tanımayan kimse nasıl ikinci seçimden ümit edebilirdi? İşte bu imân zaafı, bir milletin rûhunu tereddîye sürüklemek için kâfi idi. Montesquieu'nun "Her millet lâyık olduğu idâreye mazhar olur" sözünü söyleyişinden bin sene evvel, en büyük hikmet ve hakikatleri bütün cihâna ilân eden son Peygamber Hazret-i Muhammed (s.a.v) (كما تكونوا يولى عليك) yani; "Siz nasılsanız ona göre idâre olunursunuz" düstûrunu vaz'etmişti Montesquieu'nun ilham menbai da o idi. Fakat Şark kultüründen bîhaber Garp hayranları, bütün sosyal kaideleri Garp medeniyetinin vaz ettiğine inanıyorlardı. Çünkü din sosyolojisi, din psikolojisi kimse tarafından ele alınmamıştı. Medrese kültürü bu lüzûma hiç yönelmemişti. Son asrın bütün içtimaiyat ve rûhuyat nazariye ve kanunları Kur'ân ve hadîslerle bin üç yüz sene evvel vaz'edilmişti.
Sayfa 144
Ateistlere,deistlere ve bilime din gibi inananlara sorular :
En azından inananlar dünyadaki kötülüklerin cezalarının öte dünyada verileceğine ve mağdurların ödülledirileceğine inanmaktadırlar.Siz,Tanrı'yla birlikte ahireti de inkâr ettiğinize göre, bu dünyada kötülük yapanların zulümlerine nasıl bir ceza, mağdurlara yönelik nasıl bir telafi düşünüyorsunuz? Çünkü zalimlerin birçoğu dünyada adalete hesap vermeden ölüp gitmektedirler. Bu düşünceyle sizler,zalimlere karşı bir çaresizlik psikolojisi ürettiğinizin farkında mısınız?
Reklam
"Gerçek ve doğru inanç, size güç, cesaret ve bağımsızlık verir."
Sayfa 54 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
Psikolojik savaş: Batılılar, psikolojik savaş istatistiklerini de kullanarak adete güç gösterisi yapmaktadırlar. Onlarla başa çıkabilmek için güçlü bir iman, sabır ve takvaya sahip olmamız gereklidir. Yüce Allah:" Size bir iyilik dokunursa,bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelse, ona sevinirler. Eğer siz sabırlı olur,Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır. (Âl-i İmran,3/120) buyurmuştur.
Sayfa 49 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
Düşmanların maddi gücünü insanlar genelde abartırlar. Örneğin: "Amerika ve Rusya çok güçlü iki devlettir" derler. Bu durumdaki insanlar, kendilerini son derece güçsüz görerek, güçlü ülkelere karşı aşağılık kompleksine girerler. Fakat Yüce Allah'ın ordularını düşünseler, hiçbir şekilde ümitsizliğe düşmezler ve aşağılık kompleksine girmezlerdi. Bir ayette şöyle buyrulmuştur: " Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir öğüttür. (Müddesir,74/31) Zira, Yüce Allah'ın taktir ettiği bir deprem, Meksika gibi bir ülkeyi, Amerika'daki San Fransisko gibi büyük bir şehri anında yerle bir edebilir. Düşmanların sahip olduğu nükleer güç aslında onlara da zarar vermektedir. "Çernobil" faciasını hepimiz duymuşuzdur. Binlerce insanın ölümü ile sonuçlanmış bir faciadır. Düşmanlar artık bu gibi nükleer güçleri sınırlandırma çabası içine girmişlerdir. Samimi inanca sahip bir Müslüman, Yüce Allah'ın orduları olduğunu iyi bilir. Fakat yine "Sünnetullah" (Yüce Allah'ın koyduğu evrenin yasaları) gereği sebeplere sarılır, dini için malı ve canı ile cihad etmeye devam eder. Not:Düşmanların gücü, başlı başına yenilgi psikolojisi için bir neden olamaz. Aksine Müslümanlar, özgüvenlerini ve inançlarını kaybettikleri için yenilmiş gözükürler. Allah'a iman gücüne sahip, dinine sarılarak kendini gerçekleştirmiş bir kişiye düşmanların güçlü olması ümitsizlik aşılamaz. Aksine bu durum, muhasebe yapma,ciddi çalışma ve yüksek hedefler peşinde koşma için Müslümanlara itici bir güç olur.
Sayfa 48 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
Müslümanların tam bir yenilgi psikolojisi içinde yaşamaları. İnsanlar, yenilgiyi kabullendikleri an, başkalarını şuursuzca taklit etmeye ve onlarda gördükleri iyi kötü her şeyi sahiplenmeye başlarlar. İbn-i Haldûn, "Mukaddime " adlı eserinde bu psikolojik yenilgiyi şöyle açıklamıştır: "Mağlubiyeti kabul etmiş kişiler, kendilerini mağlup edenleri taklit etmeye çok istekli görünürler. Giyimlerinde- kuşamlarında,davranışlarında, örf ve adetlerinde, inançlarında tıpkı onlar gibi olmaya çalışırlar. Çünkü insan nefsi, kendini yenen kişiyi ideal ve mükemmel olarak görmeye başlar. Aslında ona yenildiği için değil, aksine kendisini yenebilen bir kişinin ancak mükemmel birisi olması gereğinden hareketle bu sonuca ulaşır. " Bu tür düşüncelere sahip insanları etrafımızda sıklıkla görebilmekteyiz. Onların şuursuzca bir taklit içinde olduklarını müşahade edebiliyoruz.
Sayfa 47 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
Reklam
Kaynaklarda aslını bulamadığım fakat Hz. Ali (r.a)'ye izafe edilen bir söz vardır. Hz. Ali (r.a), oğluna: "Kim gibi olmak istersin?" diye sorunca, oğlu O'na: "Senin gibi olmak isterim" cevabını vermiştir. Bu cevabı alan Hz. Ali (r.a): "Hayır. Benim gibi olmak isteme! Modelin ve rehberin, Resûlullah (s.a.v) olsun. Benim gibi olmayı hedeflersen, belki de bu hedefine ulaşamazsın. Fakat Resulullah'ı kendine model alırsan, belki de Ali (r.a)'den daha üstün biri olabilirsin" demiştir. Bir insanın ufku ne kadar geniş ve hedefleri ne kadar büyük olursa, hedeflerine ulaşmak için yapacağı hazırlıklar da o derece geniş kapsamlı olacaktır.
Sayfa 46 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
Bazen Müslümanların ümitlerinin azalması ve hedeflerin sınırlı kalması. Bazı dönemlerde Müslümanların, sınırlı, kısa vadeli hedeflere sahip olduklarını, uzun vadeli hedefleri gözetmediklerini ve dar kalıplar içinde düşündüklerini görebiliriz. Bu tür Müslümanlar, zirveye tırmanmak için büyük çaba harcarlar fakat dağın eteklerinde, vadilerde ve çukurlarda kalmaya mahkûm olurlar. Bir şair şöyle demiştir: "Kim hedefsiz ve amaçsız bir sekilde çok dik bir dağın zirvesine çıkmaya çabalarsa, ömür boyu dağın eteklerinde yaşamaya mahkûm olacaktır.
Sayfa 46 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
Bir şair şöyle der: " Pek çok şey yapabileceğin halde, hiçbir şey yapmamaktan büyük utanç duymalısın. "
Sayfa 46 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
İnsan, bedeninden çok ruhunda yaşadığını fark edebilirse, yaşadıklarını da pencereden bakar gibi dışarıdan seyredebilir.
Sayfa 52
Reklam
Kişilerin bakışlarını belli bir bölgeye dikmeleri ve meselelere dar bir açıdan bakmaları onları ümitsizliğe sürükler.
Sayfa 42 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
Müslümanlar, Allah yolunun çiçeklerle dolu olduğunu zannediyor olmalılar. Aksine bu yol, Yüce Allah'ın buyurduğu gibi dikenlerle ve zorluklarla doludur. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: " Elif Lâm Mîm. "İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler? Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah doğru söyleyenleri de, yalancıları da mutlaka bilir."( Ankebut,29/1-3)
Sayfa 40 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
Siyasi ve çeşitli açılardan güçsüz Müslümanların içinde bulundukları durumu, insanların çağunun kabullenmiş olmasıdır. Onların teslimiyeti ve yenilgiyi kabullenmeye doğru koştuklarını görebilirsiniz. Örneğin;( İnsanların çoğu) "İsrail gerçekten güçlü devlettir, öyleyse onlarla iyi ilişkiler kurmalıyız" görüşündedirler. Yenilgiyi kabullenmiş üstünlük özelliklerini kaybetmişlerdir. Yüce Allah: "Gevşekeyin, hüzünlenmeyin. Eğer ( gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz " ( Âl-i İmran,3/39) buyurmuştur. Onlar; bu üstünlük özelliğini kaybetmişlerdir. Yenilgi psikolojisini gerçek bir durum gibi kabullenir olmuşlardır. Aksine gelecekte, yeniden toparlanma ve yeni bir saldırı için hazırlanma imkânı vardır.
Sayfa 21 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
Gerçekte batılılar, insanlık değeri açısından değil fakat teknoloji ve makineleşme açısından ilerlemişlerdir. Grafiklere bakıldığında, makineleşme ve teknolojinin batılılarda yüksek seviyelerde olduğu görülebilir. Onlar çok çeşitli makineler icat etmektedirler. Fakat insanlık, davranış, ahlâk ve toplumsal yaşantılarını düzeltip sağlamlaştırdığı zaman, makineleşmiş batılıların çöküşünü görebilir. Onların ilerleyişi teknoloji açısından olup insanı değerler açısından her hangi bir ilerleme sağlayamamışlardır. Dinimize bağlı olursak, insani değerlerimizi de geliştirebiliriz. Teknoloji ve makineleri de Allah yolunda kullanmak için onlardan alabiliriz.
Sayfa 20 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
İnsanlar, dünya nimetleri konusunda, kendilerinden daha kötü durumda olanlara bakmalıdırlar. Bu bakış açısı ile, Allah'ın kendilerine verdiği nimetlere şükretmeli, asla cimrilik etmemelidirler. Dünya nimetleri konusunda kendilerinden daha iyi durumda olanları gözleyenler bir müddet sonra kıskançlık hastalığına yakalanabilirler. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Sakın, kendilerini denemek için onlardan bir kesimi faydalandırdığımız dünya hayatının çekiciliğine gözlerini dikme! Rabbinin nimeti hem daha hayırlı, hem daha süreklidir. ( Tah,20/130-131)
Sayfa 19 - Müslümanlardaki Yenilgi PsikolojisiKitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.