Müslüman ekonomisinin iki esas aracı: bir altın sikke, dinar; bir gümüş sikke, dirhemdir; bunlardan biri Bizans (dinar: denarius), diğeri de Sasani kökenlidir. İslamiyet hem altına (Arabistan, Kuzey Afrika), hem de gümüşe (Iran, Horasan, İspanya) sadık olan ve böyle kalan ülkeleri miras almıştır, çünkü “bölgesel dağılımlı” bir çifte maden sistemi şurada veya burada değişmelere uğramıştır, ama yüzyıllar boyunca sürmektedir. İslam ekonomisi adını verdiğimiz şey, demek ki, miras alınan bir sistemin işler hale getirilmesi; İspanya, Magrip, Mısır, Suriye, Mezopotamya, İran, Habeşistan, Gucerat, Malabar kıyısı, Çin, Filipin - Endonezya adaları... tüccarları arasında bir menziller sistemidir. Müslüman hayatı burada, ağırlık merkezlerini, birbirlerini izleyen “kutup”larını, kendiliğinden bulmaktadır: Mekke, Şam, Bağdat, Kahire. Bağdat ile Kahire arasındaki tercih, uzak doğuya yönelen yolun Basra ve Saraftan hareketle İran Körfezini veya Süveyş ve Mekke’nin limanı Cidde’den itibaren Kızıldeniz’in kullanılmasına göre, kendini dayatmaktadır.