Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İbn Ömer'den (ra) rivayetle: Resûlullah (sas), ashâbının yanından ayrılmadan önce şu duayı yapardı: "Allah'ım bizimle günahlar arasında perde olacak korkundan, bizleri cennetine ulaştıracak kulluğundan, dünya musibetlerini gözümüzde küçültecek yakinden bizlere ihsan et! Bizleri yaşattığın müddetçe kulaklarımız, gözlerimiz ve gücümüzden faydalandır. Aynılarını soyumuza da nasip et! Bize zulmedenlerden intikamımızı al! Düşmanlarımıza karşı bize yardım et. Bizi dinimiz hakkında musibete uğratma. Dünyayı en büyük gayemiz kılma! Dünyalık bilgilerimizle sonumuzu getirme! Bize acımayanları bize musallat etme!" [Tirmizi, "Daavât", 3502]
Reklam
"Dava eri evlenirken maddesi için değil, mânâsı için bir yardımcı aramalıdır. Yüce gönüllü bir eş seçmelidir."
"Şu bir gerçektir ki; herkes kendi inancının gereğini yapar. Hakkın temsilcileri hayrın yayılması için ısrar ederken, bâtılın temsilcileri de her çeşit kötülüğün çoğalması için çırpınır dururlar. Bu yönü ile dünya, sadece inançların mücadele sahasıdır."
"Neden, islam'a hoşgörü ile bakmıyorlardı? Çünkü Allah Resulü, onları şirkten temizleyecek, inançlarını yepyeni bir kıvama sokacak, yaşayageldikleri çirkin hayatlarını altüst edip güzel bir mecraya yönlendirecek yeni bir mesaj, yeni bir nizam getirmişti."
Çalışan Kadın İlmihali
1- Dinimiz, evi geçindirme vazifesini erkeğe yüklemiştir. Evli kadının geçim masrafları kocasına, bekarınki babasına, dul kadınınki baba, çocuk veya kardeşlerine aittir. Bunlardan herhangi biri bulunmazsa devlete aittir.
Sayfa 67
Reklam
Amenna
Allah'ım! Mâdem Sen varsın,Sen Bâki'sin; giden gitsin,Sen bana yetersin... - alıntı
Bâzı kimseler nefislerinde bir yakınlık hissederek ibâdetinde ve meclislerinde Allah'a yakın olduklarını zannederler. Böylece kendilerinden başka meclislerinde bulunan herkesin afvolunacağı kanaatına saplanırlar. Eğer bu kimseye bu şekildeki sû'-i edebinden dolayı Allahü Teâlâ müstahak olduğu muameleyi yapmış olsaydı hemen o anda helâk olurdu.
Alimlerin birbirlerine hücum ettiklerini, birbirlerine hased ettiklerini ve anlaşamadıklarını gördüğün zaman onların dünya hayatına karşılık ahiretlerini sattıklarına hükmet. Acaba bu kişilerden daha fazla aldanan alışverişçi var mıdır?
Kur'an, takvânın, hidâyetin ve keşfin anahtarı olduğunu açıkça beyan ediyor. Takva ise öğretmen olmadan elde edilen ilimdir.
Reklam
Mü'minin kalbi ölmez, ilmi, ölüm anında silinip gitmez. Kalbindeki berraklık kat'a sönmez. Hasan Basri de bu mânaya şöyle işaret etmiştir: «Toprak iman merkezini yeyip bitiremez.»
İlim nurlarını insanoğlundan Allah (hâşâ) cimrilik sebebiyle esirgememiştir; Allahü Teâlâ cimrilik illetinden münezzehdir. İlim nurlarının kalblere akmamasının sebebi, o kalbi doldurmuş bulunan bulanıklık ve kötülüklerdir. Çünkü kalbler kablara benzer; bir kab su ile dolu ise, havanın o kaba girmesine imkân yoktur. Kalb de mâsiva ile dolu oldukça Allah'ın celâl mârifeti oraya giremez
❍ Ebû Hüreyre’den (r.a) rivayet edildiğine göre, Nebî ﷺ şöyle buyurdu: “Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.”🌙 (Müslim, Birr 72. Ayrıca bk. Buhârî, Mezâlim, 3; Ebû Dâvûd, Edeb 38; Tirmizî, Birr 19; İbni Mâce, Mukaddime 17) 🔸Hadisi Nasıl Anlamalıyız?🔸 Dinimiz, insanların
"1. Dünya Savaşı'nda içinde olduğumuz grubun mağlup olması yüzünden uğramamız gereken cezayı Suriye ve Irak gibi geniş memleketimizin yönetimi ve geleceğinin belirlenmesi hakkını o memleketler halkına bırakmak suretiyle hâkimiyet hakkımızdan vazgeçerek çekmiş bulunuyoruz. Bu araziyi bizden almak için yönetimimize yüklenilenlerin tamamı
Sayfa 343 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ben, haklı bile olsa münakaşayı terk eden kimse için Cennet’in kenarında bir köşke kefilim. Şaka bile olsa aslâ yalan söylemeyen için Cennet’in ortasında bir köşke kefilim. Ahlâkını güzelleştiren için de Cennet’in en üst derecesinde bir köşke kefilim.” (Sünen-i Ebû Dâvûd)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.