Kısa öyküler ve kendine has kişisel gözlemlerden oluşuyor kitap. Sanki Dionysos'un 19'uncu yüzyıl Paris'inde yaşayan temsilcisi olan şairimiz hayata bakışını, uçarılığını gene metinlerine yansıtmış. Başlık Paris sıkıntısı olabilir ama metin ihtivası tam buraya da sığmıyor. Eğlenceli, ilginç, nesir ama şiirselik de barındıran bir kitap.
Paris SıkıntısıCharles Baudelaire · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,187 okunma
Oyuna inceleme eklemeden önce Tiyatro tarihinden bir bölüm eklemek istedim; “Tiyatro ilk kez Bereket ve Bitkiler tanrısı Dionysos'u kutsamak için düzenlenen şenliklerde ortaya çıktığı söylenir. Sosyal itibarla doğrudan ilgiliydi. Tanrı adına bir yarışma yapılır ve en iyi oyun hazırlayan kişinin itibarını arttırırdı.
Tragedya efsane ve mitleri konu edinir. Topluma dinsel, ahlaki ve siyasi mesajlar vermeyi amaçladı. Sophokles gerçekçi gözlem öğeleri katılarak trajediyi teknik yetkinliğe ulaştırmıştır. Sophokles oyunlarında dekor kullanan ilk tiyatro yazarıdır.”
Kral Oidipus kaderciliğe başkaldırmış ve kaderinden kaçabilmek için annesi babası sandığı kişilerden kaçmış fakat kader yine de peşini bırakmamıştır. Kitap “kaderde ne varsa o gelir başa” mesajıyla son buluyor.
Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,9bin okunma
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Mitolojiye düşkün biri olduğum için ve elbette, "şarap" ve ayrıca "tanrı" fikirlerine takıntılı olduğum için hediye edilmiş bir başka güzel kitaptı. Ama önceden uyarayım, çok yetkin bir şey beklemeyin, bir vikipedi sayfasının bir miktar daha detaylı, daha eğlenceli bir haliyle, bir arkeolog tarafından yazılmış hoş bir kitap sadece.
Tabii benim için çok anlamlı oldu, önceden kurabildiğim benzerlikler, bir tık daha oturaklı hale geldi. Mesela, Dionysos'un gizlenmişlikten çıkarak -ki bu gizlenmişlik dönemini çocukluk olarak tasavvur edebiliriz- Hera tarafından delirtildiği kısmı, ergenlik dönemine benzetiyorum. Bilge tanrıça Rhea tarafından da ıslah edilmesi, büyümeyi, olgunlaşmayı çağrıştırıyor bana; seksen ikinci sayfadan bir örnekle tamamlayayım bunu: "...Rhea'nın eğitimiyle gizemlerin sırrına vardım ve özümdeki insanlığı hayvansal zevklerden, çılgınlıklardan ve zayıflıklardan arındırıp ilahi özüme kavuştum. 'Kim için? Ne için? Niye bunca kıvranış?' diye sordum sonra kendime. Bu soruları yanıtladım. Kimse için değil, kendim için bile değildi bu acı. Hiçbir şey için değildi..." Büyümek, olgunlaşmak ama sorgulamadan kurtulmak değil elbet; yeni büründüğü şekliyle sorgulamak, acı verici de değil; bakın burası önemli. Tüm bunların sonunda, nihayetinde Olympos’ta, tanrıların sofrasında oturmaya hak kazanır zaten.
Keyifli okumalar.
Şarap ve TanrıKamil Sarhanlı · Maya Kitap · 201470 okunma
Bununla birlikte eski Yunanistan'da, terimi bugün anladığımız
anlamda, "din" diyebileceğimiz, Olympos tanrılarıyla değil, çok
doğal olarak kötü ün yapmış şarap ve esriklik tanrısı saydığımız Dionysos
ya da Bakchos'la bağlantılı pek çok şey bulunmaktaydı. Ona
tapınma sonucunda ortaya çıkıp, çok filozofu etkileyen, dahası,