352 syf.
7/10 puan verdi
Yetiş Ya Giorgia, Yetiş Ya Meloni!
Çok uzun süre önce okuduğum bir kitap. Lisans dönemimde ikinci sınıf öğrencisiyken okumuştum. Açıkçası kitaba dair aklımda pek detay yok, çünkü yazar Roma’ya dair yorumlarını tarihçi kimliğinden çok arkeolog gözüyle ve marksist ideoloji üzerinden getirdiği için kitaba ısınamamıştım. Ayrıca ders kitabı olarak okutulduğu için severek okuduğum
Roma
RomaNeil Faulkner · Yordam Kitap · 201575 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
Çevirmen Levent Cinemre'nin paylaşımları
Yine müthiş ve sürükleyici bir boks hikayesi. Bir Dilim Biftek'ten sonra konu benzerliği nedeniyle okuma konusunda tereddüt yaşasam da hiç pişman olmadım. Kitap ile ilgili söyleyecek çok bir şey yok. Ama çevirmen Levent Cinemre'ye ilişkin bir şeyler söylemeden geçemeyeceğim. Normalde dipnotlardan ve çevirmenin kitaba yaptığı eklemelerden nefret eden biri olsam da Levent Cinemre'nin kitabın sonuna eklediği paylaşımlardan en az kitap kadar keyif aldım. Bu kısımların da kitap kadar değerli olduğuna inanıyor ve özenle okunmasını tavsiye ediyorum.
Oyun
OyunJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,204 okunma
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Gece
Gece
,
Bilge Karasu
Bilge Karasu
'nun Nisan-1975 ile Mayıs-1976 yılları arasında yazdığı, ancak 1985 yılında yayınlanan iki romanından biri. İki romanından biri olarak geçse de aslında eleştirmenlerin çoğu, bu eseri "roman" değil, "metin" ya da "anlatı" olarak isimlendiriyor. Postmodern bir anlayışla yazılan Gece, roman
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,146 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Çevirmen Yorumum.
Tercümanı övmekle başlamak istiyorum. Bir kitap için ancak bu kadar emek verilebilirdi. Dipnotlardan tutunda, epik şiir tarzında olup anlam ya da hissiyat kaybı olmadan bir çeviri yapmak her baba yiğidin harcı değil. Bazı küçük kendi yorumları da dipnotlarda bulunmaktadır. Sadece çeviri yapmakla kalmamış iyi bir araştırmada yapılarak bize aktarılmış. (Feridun Beyin başka kitap tercümesinin olmaması ilginç bir detay.)
İlahi Komedya - Cennet
İlahi Komedya - CennetDante Alighieri · Altın Kitaplar · 20191,112 okunma
496 syf.
·
Puan vermedi
Türkçe Olursa Kolay Okunur!
Kitabı önce Can Yayınlarının yeni basımından okumaya başladım ancak kitapda Rus asilzadeleri arasındaki dialoglar ve mektuplar Fransızca olarak veriliyor.(İş kültür yayınlarındaki basım aynı şekilde) Fransızca bilmiyorsanız Türķçesini dipnotlardan okuyorsunuz.Kitabın %2 sinin fransızca olduğunu düşünürsek.Okuma temposunu bozan, dikkat dağıtan rahatsız bir durumda okumayı bıraktım. Kitabın Rusça orjinalinde de böyle,bu tarihi bir realite ancak;sadece fransızca bilenler kitabı akıcı okuma konforuna sahip olabiliyor. (Türkçe çevirisinde istenirse bunun çözümü; Fransızca bölümleri numaralı dizin italik fond basılır.-Okuyucu bu bölümlerin fransızca olduğunu anlar.-Kitabın en arkasına fransızca olan bölümleri dizin sırasına göre verirsiniz.Olur biter) Kitabın almanca çevirilerini inceledim, tamamen almanca verilmiş. Yazar Tolstoy eserinin sonraki basımlarını revize ederek fransızca bölümleri rusçaya çevirmiştir. Yordam yayınevinden Mete Ergin'in Türkçesiyle eser gerçek tadında -Tamamı Türkçe- okunabilir olmuş. Emeği geçenlere Teşekkürler
Savaş ve Barış - Cilt 1
Savaş ve Barış - Cilt 1Lev Tolstoy · Yordam Edebiyat · 202020,9bin okunma
418 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Yüzüklerin Efendisi'nde anlatılan olayların öncesini ele alan bir eser Numenor'un Düşüşü. Merak eden okuyabilir. Olayların nasıl geliştiğini güzel anlatıyor. Müptelası olmayan için zaman kaybı gibi gelebilir. Ancak dipnotlardan değil de ayrıntılı öncesini bilmek isteyene büyük hizmet olmuş. Kitaptaki çizimler de koleksiyonluk.
Numenor’un Düşüşü
Numenor’un DüşüşüJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 2023172 okunma
Reklam
517 syf.
10/10 puan verdi
“Kitaplar Yazılmıştı !”
Bundan güzel bir başlık bulamazdım. Kitabı okumuş olanlar, bu cümlenin kitabın önemli kısımlarında, karakterimizin kafasında sürekli söylendiğini hatırlayacaklardır. Bu cümlenin ilk okuduğum andan itibaren kitabın benim için en önemli cümlesi olacağını anlamıştım. iki kelime çok şey hissettirebilir. (Seni seviyorum değil, hayır ;)) “Yenisini
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,2bin okunma
Felsefe 101
Felsefe okumalarına başlamak biraz zor ve sancılı süreçtir. Eğer sizin düşünce dünyanıza ve seviyenize göre bir şekilde bu sürece girmezseniz bir süre sonra sıkılırsınız -gerçi bu her konuda böyle değil midir? - - Önce iyi bir felsefe tarihi kitabı ile başlamak lazım: Burada amaç neye ilgimiz olduğu hakkında bir fikir edinmek. Bilgi felsefesi mi yoksa varlık felsefesi mi? Etik mi yoksa estetik mi? Postmodernism mi yoksa Varoluşçuluk mu? Bla bla bla... - Bu konuya açıklık getirdiniz ama "Bütün bir felsefe tarihinin sadece bir filozofun dipnotlardan ibaret olduğunu"* unutmadan, hemen o filozofun eserlerini elimize alıyoruz ve okumalara başlıyoruz. -bu okumalar ile birlikte devam eden süreçte bircok kez Platon'a bir geri dönüş yapacaksınız. Mesela nominalism konusu hakkında bir şeyler okurken ya da kavram realismi ile ilgili bir konuya gözünüz ilişince Platon mutlaka aklınıza gelecek. -Aristoteles'in eserleri ampirizm konusunda en erken tarihli ele alınan eserlerdir. Aristo okumaları ile devam. -Bunlardan önce veya sonra Ilkcag filozoflarını bilmek size büyük bir fayda sağlayacaktır. - Ortaçağ felsefesinde ise Augustinus, Ockhamlı William(ki bana göre Ortaçağ'ın en aykırı düşüncelere sahip filozofu) okumaları önemli. İsterseniz Anselmus, Roger Bacon ve de Aquina'lı Thomas'a da göz atabilirsiniz.
Dipnotlardan
7.Antik Yunanistan'da vatanhainleri ve dine saygısızlık edenler taşlanarak öldürülebiliyordu. Dimoleustos adıyla bilinen bu infaz şekli tragedyada bir daha anılmıyor.
208 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Bu tarz insanı temel alan kitaplara bir hevesle başlayıp, tekte yüz sayfaya yakın okuyup daha sonra tüm hevesimi kaybediyorum. Sıkıcı mı geliyor yoksa terimler ve dipnotlardan mı bunalıyorum bilmiyorum ama bu durumun çözülmesi gerektiği aşikar. Damga; toplumun bir kısmı tarafından kabul görmeyen, zihinsel veyahut fiziksel olarak kusurlu sayılan insanları toplumsal, bireysel ve ego kimliği olarak üç ayrı düzlemde inceleyen başarılı sayılabilecek bir kitap. Erving Goffman'ın önce bir takım sosyoloji terimlerini açıklayıp, daha sonra açıkladığı terimleri yaşanmış olaylarla örneklendirerek bağlamına oturtması anlatımını akıcılaştıracakken çok zorlaştırmış. İlk sayfalardan itibaren o kadar dipnot, terim ve açıklamaya maruz kalıyorsunuz ki, tam bir şeyler anladım derken yeni bir açıklamayla "galiba anlamamışım," triplerine girerken buluyorsunuz kendinizi. Kitap anlattığı konunun hassasiyeti ve kimine göre duygusallık derecesinin yüksekliğine inat daha robotik ve akademik bir şekilde kendini açıklıyor, bu da yeni yetme okuyucular için okumayı biraz daha zorlaştırıyor. Onun haricinde bir çok insanın tabusu olan bir konu hakkında bu kadar detaylı ve empati kurmaya zorlayan bir kitap olması müthiş bir şey. Yolda gördüğünüz kör bir amcaya, ya da sakat bir ablaya karşı acıma duygunuzu ve istemsizce yaptığınız davranışların tümünü yok edebilecek nitelikte. Kuvvetle muhtemel gene okurum.
Damga
DamgaErving Goffman · Heretik Yayıncılık · 2019314 okunma
Reklam
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Martin Eden
Kitap şimdiye kadar okuduğum birçok kitabın hoşnutluğunu içinde barındıran türden bir kitap. (Spoiler içerebilir.) En başta çevirmenin dipnotlarının biraz fazlalığı dikkat dağıtsa da sürükleyiciliğini kaybetmemekte. İsteğe bağlı olarak dipnotlara bakılmadan da okunabilir ki ben öyle yaptım.( Özellikle merak ettiğim yerler olduğunda ya da ayrıntıları görmek istediğim zamanlada dipnotlardan faydalandım çünkü hikayenin sürükleyiciliğinden çoğu zaman kopmak istemedim) Duygular ve betimlemeler çok güzel işlenmiş. Bittiğinde uzunca bir süre etkisinde kaldığınız, hayatı varoluşu yazarla ve oluşturduğu karakter Martin Eden' le birlikte sorguladığınız bir kitap. Burjuva sınıfını ve alt sınıfı çok iyi bir şekilde analiz ederek ifade etmiş fakat geldiği noktada kendisini iki sınıfa da ait hissedememiştir. İnsanın kendi içerisinde de zaman zaman oluşan aidiyetlikle ait olamama duygularının dışa vurumunu en iyi şekilde yansıtmıştır. Karakterin kitabın yazarı Jack London dan da izler taşıdığını bilmekte ayrı bir merak uyandırmaktadır. Not: ayrıntılara bilerek değinmemekteyim okumak isteyenlerin Martin Eden' ı ve çıraklıktan ustalığa geçişini, geçen süre içerisinde ki değişimlerini keşfe okur kendi okudukça çıkmalı.Son olarak çevirisi de oldukça başarılıydı. İlgililere keyifli okumalar...
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,2bin okunma
Felsefenin bazen Platon’a düşülen dipnotlar olduğu söylenir ki, bu pek çok açıdan doğrudur. Ancak gizemli bir şekilde, Platon’un kendisi de büyük ölçüde, yakın bir çekimin göstereceği üzere, Pythagoras'a düşülmüş dipnotlardan ibaret gibi görünüyor.
Sayfa 65 - PdfKitabı okudu
Alfred North Whitehead, "Tüm Batı felsefe tarihi Platon'a düşülen dipnotlardan ibarettir" diyerek, Platon'un felsefesi ile Batı felsefesi arasındaki bağı ortaya koyar
112 syf.
·
Puan vermedi
Gotik edebiyat böyle oluyormuş galiba. Ben Can Yayınlarından okudum ama o listede çıkmadı. Bu kitapta 3 öykü var. Çalınan Mektup güzel, zekice yazılmış bir polisiye. Edgar'ın tarzını da burdan anlayabiliyorsunuz. Şehrazat'ın 1002. Gece Masalı dipnotlardan sıksa da güzel. Ama dipnotlardan okumayı tercih etmem, makale mi bu? Sonuncuyda diğerlerine göre kısa ve etkileyiciydi. Kitap zaten 53 sayfa. Farklı çeviri ve türlerde belki daha rahat okunabilir bir kitap olabilir.
Çalınan Mektup
Çalınan MektupEdgar Allan Poe · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020599 okunma
976 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
İlahi Komedya - Cennet
İlahi Komedya - Cennet
İlahi Komedya
İlahi Komedya
İnanılmaz geniş bir tarih ansiklopedisi niteliğinde bir eser. O minicik dipnotlardan öğrendiğim şahısları, mitolojik karakter ve olayların sayısını bilemiyorum. Tek bir kişinin beyninde böyle güçlü bir bilgi birikimini tutup bunu yazıya dökmesi yazarlığın en ilgimi çeken kısmı sayılabilir. Onlar deniz bizler karabatağız sanki daldıkça dalıyoruz derinliklerine. Okurken metafizik boyutta yaptığı yolculukta en çok cehennemi tasvir ettiği cilt beni çok etkiledi. En çok ilgimi çeken Hz. Muhammed'i (s.a.v) bölücü olarak adlandırıp Cehennem'e dahil etmesiydi. Senin dinin sana benim dinim yine sana değil, senin dinin sana benim dinim bana olmalıydı yaklaşım gibi geliyor. Kendi ülkesi, tanınmış vatandaşları, yolsuzu, yollusu, bilgini, herkesin ve inandıkları her şeyin dahil olduğu olay örgüsünde buna bu şekilde yer vermek doğru muydu pek emin olamadım. Okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum.
İlahi Komedya
İlahi KomedyaDante Alighieri · Oğlak Yayıncılık · 20205,5bin okunma
Resim