“ ‘Ne kadar da neşeliler,’ diye mırıldandım biraz da şu kasvetten kurtulalım diye. ‘Ne güzel şarkı söylüyorlar.’
Başını yukarıya çevirdi Evgenia.
‘Şarkı söylemiyorlar Nevzat.’ Gözleri uçan o güzelim kuşlara takılmıştı. ‘Ölen arkadaşlarının yasını tutuyorlar.’
Başını indirdi, kederle gözlerimde durdu. ‘Sevinç çığlıkları değil bunlar, acı dolu haykırışlar. Biliyorsun kırlangıçlar göçmen kuşlardır. Çok hızlı uçarlar. İşte o göç sırasında yüzlerce kırlangıç fırtınaya yakalanıp ölürmüş. Göçü başarıyla tamamlayan kırlangıçlar, geldikleri ülkenin sıcak gökyüzünde uçarken, yollarda kaybettikleri arkadaşlarını anımsar acıyla, öfkeyle böyle çığlıklar atarlarmış.’”