Siz hiç çocukken, sırf hayatta kalabilmek umuduyla nefesinizi tutma çalışması yaptınız mı? "Babam beni gömüp gittikten sonra üstümdeki toprakları atarak dışarı çıkabilirim belki," diyerek...
Böyle bir umuda tuttundunuz mu?
Her zaman derim, "zordur her dönemde kadın olmak," diye. Eseri okuduktan sonra anladım ki en çok o
Birinci kitap beklentimi o kadar üst çıtalara çıkartmıştı ki... Galiba daha üstü olamaz diyordum. Ama bilin bakalım bu hangi yazar? Tabi ki Nagila ve ondan da bundan daha azını beklemek hata olurdu.
O kadar fantastik kitap okudum ama ben hiçbir fantastik kitabın böylesine kadınları öne çıkardığını görmedim. O kadar duygulandım ki. Yani seri tamam
-Spoiler içermez-
Kitabı okumadan önce Oblomov için hep 'tembel' ve 'üşengeç' gibi tanımlar duydum ve onun gerçekten de öyle biri olduğunu sandım fakat yanıldım. Üşengeç yahut tembel insanlar, yapacak işleri olan, onları yapmayı geciktiren insanlardır. Üşengeç ve tembel insanlar bunun bir kusur olduğunu bilir ve tembellik
-Spoiler içermez-
Korku; kendini en fazla hissettiren duygulardan biridir nazarımda. Şaşkınlık gibi kısa sürmez, aşk gibi parlayıp sönmez, üzüntü gibi unutulup gitmez... Yıllarca aynı frekansla korkabilir bir insan. Korkmaya uykusunda bile devam edebilir. Korku rüyalara bile sirayet edebilir. Korkuyu alt etmek zordur, öğrenmemiz gereken şey onunla
Ganîdir aşk ile gönlüm ne mülküm ne menâlim var
Ne vasl-ı yâra handânam ne hicrândan melâlim var
-Gönlüm aşk ile zengindir, ne malım ne mülküm var;
ne sevgilime kavuşmakla sevinirim ne ayrı olmaktan üzüntüm var-
Ne sağ olmak murâdımdır ne ölmekten kaçar cânım
Cihânda hasta-i aşk olalı bir hoşça hâlim var
-Ne sağ olmayı dilerim, ne de canım
Selam değerli okurlar.
Kitabın incelemesine başlamadan evvel, eser sahibi hakkında duygu ve düşüncelerimi aktarmak istiyorum biraz.
Sevgili Hakan, değerli dostum; uygulamada tanıdığım ve tanımaktan da fevkalade mutluluk duyduğum, görgülü, efendi, saygıdeğer bir beyefendidir. Kendisine karşı hissettiğim sevgi ve destek olmak isteğim, kitabını
HAYAT İŞTE...
Hayat, bir otobüs yolculuğunu andırıyor belki de. Herkes aynı aracın içinde, aynı yöne gidiyor sözde.
Dışarıdan bakıldığında çok benziyoruz. Ama içimizde bir ben daha.
Belki özenle büyütüp, koruyup, sakladığımız..
Belki kimse görmesin diye içimize gömüp sakladığımız..
Belki de emin olamadığımız için sakladığımız..
Ama hep