Sezai Karakoç'un sadece kitap olarak bakmamamız gerektiği ,büyük mesajlar ve bize seslenişinin olduğunu düşünmekteyim.Sezai Karakoç u anlamak ve gerçekten asıl olarak tahlilini anlamak için ilk okunması gereken ilk kitabı bana göre.Sadece bir kitap diyemem.Bugün geldiğimiz noktada islamiyetin dirilişinden kasit olarak burda öncelikle islam halklarinin milletlerinin ve müslümanların gerçek fikirde,edebiyatta,sanatta ve dahi düşüncede bir degisim bir uyanış yaşaması gerektiği kastedilmiş . Kelimeleri sairane uslup la süslü anlatımla roman dışında bir tür için kullanmaya cesaret etmek ve bukadar kalbi titretmek Sezai Karakoç a nail olmuş burada.
düşüncede diriliş olmaksızın inançta diriliş gelişemez. inanışta diriliş olmaksızın da sanat ve edebiyatta diriliş başlayamaz diyor kendisi..Asıl çareyi,tarifi veriyor aslında önce inançta düşüncede dirilirsek asıl diriltmek istediğimiz de bizimle dirilecektir.Okuyalim okutturalim,bazı seyleri daha iyi anlayalım..
Bireysel vicdanın uyanışını anlatırken hukuk sisteminin adaletsizliğini, imkânsız bir aşk öyküsünü resmederken Hıristiyanlığın kalıplaşmış yanlışlarını ele alan Diriliş, Tolstoy’un hem bireyi hem toplumu eleştirdiği en acımasız romanıdır.
“Amacımız en büyük gerçektir. Yeryüzünde tevhid davasıdır. Allah’ı bilme davası, tek Allah’a kulluk davası, Kur’an ve sünneti üstün kılma davasıdır. ‘Hüküm ancak Allah’ındır’ davasıdır.“
Zeynep el-Gazali el-Cebili, ömrünü bu dava şuuru ile geçirebilmek adına mücadele etmiş, kanını akıtmış, canı pahasına da olsa bu davadan vazgeçmemiş bir davetçi,
1880 yılı Çarlık Rusya'sındayız. Bir tarafta işlemediği bir suç dolayısıyla haksız yere mahkum edilmiş bir fahişe, Katerina Maslova, diğer tarafta yıllar önce yaptığı bir hatayı düzeltmek ve vicdanını rahatlatmak için bu fahişeyi, bu mahkumiyetten kurtarmak amacıyla mal ve mülklerinden vazgeçerek, ünvanını ve hayatını bu uğurda harcamaya karar vermiş bir prens: Dimitriy Nehluda. Ve etkileyici bir hikaye.
Tolstoy bu kitabında bize bu iki kişinin yaşadıklarını anlatırken aynı zamanda da dönemin Rusya'sındaki hukuk ve ceza sistemi başta olmak üzere , sosyal yapılanma, kilise ve dini kurallara ağır eleştiriler getiriyor.
Dimitriy'in verdiği o müthiş mücadeleden ve Katyuşa'nın hiç yitirmediği güçlü duruşundan etkilenmemek mümkün değil.
Tolstoy'un en büyük üç romanından biri. Diğerleri gibi bunu da büyük keyif alarak ve etkilenerek okudum.
Son söz olarak 'okunması gereken bir dünya klasiği' diyorum.
instagram.com/p/CG0CiidHuzE
Sezai Karakoç'un bir kitabını incelemek zor oldu benim için. Yazar, farklı konularda tespitlerde bulunup ,öyle güzel duygulu bir tarzda ifade ediyor ki düşüncelerini ,incelemem de aynı duyguyu yakalayamamaktan çekindim. kitap 12 bölümden oluşuyor .1. ruhun dirilişi 2.dağ çağrısı 3.Hz Yusuf'un düşü 4.Allah ve insan. 5.Tapınma 6.Ağaçlar ve mezar