BİLİYOR MUSUNUZ? “1923TE TÜRKİYE’DE; Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karas...aban’dı. 5 bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon
Namussuzları namuslu olmaya zorlayacak bir kuvvet yok! İmamların forsu yıkılmıştır. Zaten de yoktur. Bileği kuvvetli zalime hökümet diş geçiremiyor. Kolu yetişemiyor. Yoksullar eziliyor böyle. Hiç ses çıkarmıyorlar. Dertlerini kimseye anlatamıyorlar. Karataş'ın muhtarını ben bilirim, hinoğluhin, cinoğlucindir! Yerdeki kaymakamı değil, gökteki Allah'ı kandırır yarın. Tanıkları kandırır, yargıçları kandırır! Köylük yerin hali dumandır...
Sayfa 222 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dış ses (Pavese): “İnsanları öldüren kader, onları görebilmemiz ve gözlerimizi bu cesetlerle doldurabilmemiz için bizi de sorumlu kılıyor. Korku, alışılagelmiş korku, kaçış değil. İnsan gerçeği kavradığı için utanıyor– işte gerçek önümüzde. Her ceset sen, ben ya da biz olabiliriz. Arada hiç fark yok. Eğer yaşıyorsak, bunu bir başkasının kirletilmiş cesedine borçluyuz. Bu nedenle her savaş bir iç savaştır. Her ölü, yaşayan canlıya benzer ve ondan ölümünün hesabını sorar.”
Sayfa 29 - Yapı Kredi Yayınları
Zahmet Vakti
Yaşamak bir sokak lambası gibi Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki Tek bir damla tek bir ses gibi Aklıma düşüyor Artık delirir koşar şimşeklerim Yaşamak bu nadir ve gevşek Hayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum Ve onların dikilip içi yumurta çürüğü kokan Kristal fanuslarına baka durdukları gibi bakıp durmuyorum Ve bazı bey
Çünkü insanın sağı solu belli olmaz, art niyetini ne zaman açığa vuracağı önceden kestirilemezdi. Bu yumuşak, inandırıcı ses birdenbire öfkeyle yükselen bağırtıya dönüşebileceği gibi, şu tatlı tatlı okşayan el de boynunu bir kıskaç gibi sıkıp onu cezalandırabilirdi.
Çoğu cümlenin başı doğru, sonu yalandır -bunun gibi... Cümleleri tamamlamanın gereksizliği ve zararı da buradadır. Tek bir kelime söyleyip, ya da biraz ilerleyip, susabilirsiniz. Nasıl olsa gerçeğe ihanet etmeden bir şeyi anlatmanın olanağı yoktur. Daha söylerken, içinizdeki ses ile dış sesinizin ne denli farklı olduğunu hisseder, ve BEN SÖYLEYEMEDİKLERİMİM, dersiniz.
Sayfa 19
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.