"Çünkü hep derim ki eğer içinizde doğru malzeme varsa nasıl doğduğunuzun bir önemi yok."
"Çocukların mutlu olduğunu düşünmek bir yanılgı. Değiller; mutsuzlar. Çocukken acı çektiğim kadar hayatımda acı çekmedim."
...Soluk almak alışkanlıktır. Yaşam alışkanlıktır. Ya da şöyle söyleyelim: Yaşam art arda gelen bir alışkanlıklar dizisidir. çünkü birey de bir bireyler dizisidir; dünya bireyin bilinci- nin dışa-yansıtılması (bireyin istencinin nesnelleştirilmesi, derdi Schopenhauer) olduğu için, sözleşme her an yenilenmeli, yolculuk izni hep yeniden yazılmalıdır. Dünyanın yaratılışı bir anda, ilk ve son kez gerçekleşmiş değil; her gün bir kez daha yaratılıyor dünya. Öyleyse alışkanlık da bireyi oluş turan sayısız özne ile onların sayısız nesnesi arasında imzalanan sayısız anlaşmanın türsel adıdır...
Sayfa 28 - Metis Yayıncılık
Mrs. Ambrose'un yeğenine verdiği sözler arasında, eğer kalacak olursa, evin geri kalanından kopuk, geniş, kendine ait bir oda da vardı-o odada piyano çalabilir, okuyabilir, düşünebilir, dünyaya meydan okuyabilirdi, hem bir kale hem de bir inzivaydı orası
Sayfa 128 - Kirmizikedi yayineviKitabı okudu
.
Hayatın daimi bir çatışma olduğunu hissetmiyor musun ?
...
Kendisine ne olduğunu bilmiyordu. Zihni Helen’in benzettiği gibi, coşa taşa akan suların durumundaydı.
“İtiraf edeyim ki acıyorum ona,” dedi Ridley, hüzünlü bir iç çekişle. “Başlayamayan insanlara üzülürüm.”
Romatizma süründürüyo çünkü...
“Yine de romatizmadan ölen yok,” dedi Helen.
“Genel bir kural olarak bakıldığında – yok,” dedi Mr. Pepper.