Sevgi de cinsellik kadar temel bir olgudur. Normalde de seks, sevgi için bir dışavurum biçimidir.
Dilin gelişimindeki problemler bir takım seviyelerde ve bir takım yollarda ortaya çıkabilir. Bir kişi bilgi girdisi ya da çıktısı bakımından güçlükler yaşayabilir. Girdi problemleri, ya da algısal dil problemleri olarak adlandırılan şey, hem özümsediğiniz şeyi hem de üreterek dışa vurabileceğiniz şeyi etkileyebilir, çünkü dışa vurduğunuz şey özümseyebildiğiniz şeye bağlıdır. Dışavurum problemleri, ya da dışavurumcu dil problemleri olarak adlandırılan şey, hem yazabilme ve konuşabilme yetinizi hem de beyninizin içerisinde kavramsallaştırabilme yetinizi etkileyebilir.
Sayfa 70Kitabı okudu
Hayat(canlılık) ve yaşantı/kendi hayatınız arasındaki farkı iyi gözetmek lazım. Hayat dediğiniz şey bütün herşeyi kapsar. Hayat evrensel kümeyse yaşantı onun küçük bir alt kümesi niteliğindedir. Çoğu kişi hayattan dem vurur, sürekli şikayetçi olur; ancak hayat kendi yolunda devam eder ve bizler sadece onun çok küçük noktalarında bulunuruz.
Bu söylem insanın varoluşsal bir problemidir ve bulunduğu alt kümenin büyümesi çabası içerisindedir. Hem kendi yaşantımızda hem de bütün canlılık üzerinde tahakküm peşinde oluyoruz. Mesela herşey insan için klişesi de doğru değildir. Örneğin balta girmemiş ormanda kendi halinde uçan bir kuşun bizim için uçmaması gibi.. Bu klişe tahakküm duygusunun dışavurum şeklidir.
Kuşkusuz, genel yasaya topluca bağlı olan duygular dışavurum tarzları sebebiyle birbiriyle çelişiyor. Her ruhun bir üslubu vardır.
Sayfa 236Kitabı okudu
bireydeki ruhsal devinim hep aynı kalmakta, ruhsal olayların dış görünümü, somutluk derecesi, dışavurum biçimi değişmesine karşın, bu olayların dayandığı temeller, amaç ve dinamizmin, kısaca ruhsal yaşamın amaç doğrultusunda devinimini sağlayan tüm öğeler değişmeden varlığını sürdürmektedir
Net olmayan bir düşünce, coşkulu bir konuşma, her türlü dışavurum, duyguların tekrarı, duyarlılık konusunda bir deha olan Stendhal'in estetik zevkini derhal yok eder: Bu nedenle özellikle tatlı-romantizmden (Chateaubriand) ya da yapay bir kahramanlığı (Victor Hugo) dile getiren çağdaşlarının sanatından pek hoşlanmaz, insanlara da pek katlanamaz.
Sayfa 186 - İş Bankası Modern Klasikler DizisiKitabı okudu
