"Gecenin verdiği huzurdan hoşlanarak nehir bo­yunca yürüdüm. Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş so­kaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlan­ma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryü­züne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canı­nın istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. En­der rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çev­redeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız ol­ma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeğe, evlili­ğe ya da aşka bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın. Önüne ilk çıkan erkek onu istemezse, ikincisi, üçüncüsü gelecektir. Tek bir adamı bekleme gereksinimi duymayacaktır. O dönmediği za­man üzülmeyecek, bir şey beklemeyecek, umutları suya düştü­ğünde acı çekmeyecektir. Hiçbir şey umut etmeyecektir artık, hiç­ birşey arzulamayacaktır. Hiçbir şeyden korkmayacaktır, çünkü onu incitebilecek her şeyi zaten yaşamıştır."
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeğe, evliliğe, ya da aşka bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın.
Reklam
youtu.be/4xpBpMn-_u0 Osmanlı donanması Teğmeni Cemil Bahri Könne (Kunneh), cesur, dürüst, samimi, beyefendi, aktif, güvenilir, iyiliksever ve hümanist bir insan olarak tanınır, her zaman mağdur ve zayıf insanları koruması ve kollamasıyla bilinir. Bir asır önce bir Osmanlı deniz subayı tehcirde yer almayı reddetmiştir. 1915-17 Ermeni
(zeynep’s version)
Gece gece durduk yere böyle bir istek geldi (eklemeler yaptım kısa oldu çünkü) ❀ben zeynep (𝑻𝒂𝒚𝒍𝒐𝒓’𝒔 𝑽𝒆𝒓𝒔𝒊𝒐𝒏) ❀ taylora bağımlıyım ha bu arada favori albümüm reputation ben daha çok bağıra bağıra şarkı söyleyen tıplerdenim ❀ Spotify ilacım ❀ tdknin içinden geçmem bilmediğim anlamına gelmiyor ❀ Harry potter serisini ne kadar sevsemde hala
insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istediğini yapmama özgürlüğü vardı.
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onlan dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma.
Reklam
İnsanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu, her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istediğini yapmama özgürlüğü vardı.
İnsanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı.
Sayfa 90 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı.
insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istediğini yapmama özgürlüğü vardı.
Reklam
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kuyucaklı Yusuf Kitap İncelemesi
Sabahattin Alinin bu okuduğum 4.kitabı ve hepsi bir baş yapıt niteliğinde özelikle
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu Madonna
kitabı Türk edebiyatının en önemli eserlerinden. yazar bu kitapta da diğer eserlerinde olduğu gibi iç dünyasını ve toplumdan konuları ele almış düzen bozukluğu, zengin fakir sınıflandırılması, dışlanma duygusu ,toplumun cehalet durumu ve nicesi Ve en önemlisi kitabın gerçek hayat hikayesinden esinlenmesi.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
'nin 22 Aralık 1932 yılında Atatürk'e saygısızlık adı altında Konya'da ceza evine girmesi ve ordaki kovuş arkadaşı yusufun hayat hikayesinden esinlenmiştir. Kitap aslında 3. Cilt halinde planlanmış ama
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
'nin Gürcistan'a gitmek için yoldaşlık etiği Ali Ertekin tarafından hayatına son verilmesi bu planı bozmuş ve diğer iki kitabın yayınlanmasını olanaksız kılmıştır Kitaba gelirsek Aydının kuyucaklı köyünde yaşayan Yusufun anne ve babasının eşkıyalar tarafından öldürülmesi ve kaymakamın olay yerini incelemek için geldiği zaman Yusufu görerek ona acıması ve evlatlık almasıyla olaylar başlar ve daha sonra yusuf ve muazzez'in evlenmesini kabullenemeyen annesinin ve Yusufun baş düşmanı olan şakirin birlikte olarak yaptığı kötülüklerle devam eder. Kitap genel olarak eski yeşil cam filmlerini betimlemeleriyle andırıyor.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173.6k okunma
240 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Pal sokağı çocukları
Kitap kısa sürede okuyabileceğiniz olay örgüsü olan bir çocuk romanıdır. Dili oldukça sade ve anlaşılır. Okurken kendi çocukluğuma gittim ve kitaptaki bazı olaylar zaman zaman içimdeki küçük Büş’ü hüzünlendirdi. Çocukluk çağının saflığı, acımasızlığı, birlik olma duygusu, dışlanma, zorbalık gibi konuları çok samimi bir şekilde işlemiş yazar. Küçükler kadar büyüklerin de okuması gereken bir kitap bence.
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Can Çocuk · 202324.5k okunma
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeğe, evliliğe ya da aşkla bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın. Önüne ilk çıkan erkek onu istemezse, ikincisi, üçüncüsü gelecektir. Tek bir adamı bekleme gereksimi duymayacaktır. O dönmediği zaman üzülmeyecek, bir şey beklemeyecek, umutları suya düştüğünde acı çekmeyecektir. Hiçbir şey umut etmeyecektir artık, hiçbir şey arzulamamayacaktır. Hiçbir şeyden korkmayacaktır, çünkü onu incitebilecek her şeyi zaten yaşamıştır.
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onlan dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryü­züne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma.
141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.