80 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
DÖNÜŞ(T)ÜM Bir ödev sebebiyle okuduğum kitap sayesinde milyonlarca Gregor Samsa hayranı gibi sonunda ben de dönüştüm . Aslında okuma listesinde ilgimi çeken ya da önceden okuduğum kitaplar vardı ancak bu öykü sürekli çok satanlar listesinde olunca, bu kitabı okumak için iyi bir fırsat diye düşündüm . Benim için isabetli bir karar ve iyi bir
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223.8k okunma
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklar, kapalı kapılar ve pencereler,insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeği, evliliğe, ya da aşka bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın. Önüne ilk çıkan erkek onu istemezde, ikincisi, üçüncüsü gelecektir. Tek bir adamı bekleme gereksinimi duymayacaktır. O dönmediği zaman üzülmeyecek, bir şey beklemeyecek, umutları suya düştüğünde acı çekmeyecektir. Hiçbir şey umut etmeyecektir artık, hiçbir şey arzulamayacaktır. Hiçbir şeyden korkmayacaktır, çünkü onu incitebilecek her şeyi zaten yaşamıştır.
Reklam
2.
acı hissetmiyordum. çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim.
Sayfa 79 - Metis Yayınları - İkinci Basım - Ocak, 2016 - Çeviren: Selma DemirözKitabı okudu
Nefs Tesellisi
İnsan hoşuna giden şeyleri nimet, canını sıkan şeyleri azap olarak niteler. Moral bozukluğu da bir nimettir, ama nefse göre değil, ruha göre... Baş ağrısı bir nimettir ama nefs bu nimetten hoşlanmaz. Yaşanan bir iflas, boğulma hissini de beraberinde getirir. Ancak iş hayatı ve sosyal hayattan dışlanma duygusu Allah'a kavuşmayı bekleyen latife için büyük bir imkandır. Oruç nefs için azaptır, mahrumiyettir, ruhunsa gıdasıdır. Öte yandan, musibetlerin beslediği latifeler olduğu gibi, nimetler yığını karşısında çöken veya yaralanan latifeler de vardır. Kur'ân-ı Kerim inkârcıların sahip olduğu gelip geçici dünya nimetlerinin aslında kendileri için bir azap olduğunu (Tevbe, 85) haber vermiş, bu şekilde maddi imkânların insan bedenine haz vermesine karşılık onun manevi cephesinde ıstırap kaynağı olabileceğine vurgu yapmıştır. Latifelerimiz için asıl azap, insanın mutluluk olarak nitelediklerinde saklı olmasın?
Sayfa 294Kitabı okudu
Dışlanma duygusu
"Öpüşen insanlardan gözümüzü ayıramayız ya da onların karşısında müthiş dehşete  kapılırız, çünkü bu bizim geçersizliğimizin (ve söylemeye bile gerek yok, onların bir başkasına kendini görünmez hissettirme ihtiyaçlarının) açığa vurulmasıdır. Nereye gidersek gidelim, yola buradan çıkacağız. Hayatımız, dışarıda bırakılma duygusuyla nasıl baş edersek öyle olacak. Bir sürü biçim alabilen bu tecrübe, bizim hammaddemiz."
163 syf.
10/10 puan verdi
Kürk Mantolu Madonna Üzerine Düşünsel Notlarım
Sabahattin Ali’nin insanın içini gören isabetli betimlemelerinin yanında belki de en etkileyici yanı toplumun içindeki kişiyi ve onun karmaşıklığını anlatırken kişinin içindeki topluma ait parçaların da tahlilini yapması. Kürk Mantolu Madonna kitap kahve fotoğraflarının vazgeçilmezi, eski ama bir o kadar da zamansız edebi eserlerin popüler
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021316k okunma
Reklam
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onlan dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma.
İnsanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istediğini yapmama özgürlüğü vardı.
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş so­kaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlan­ma, aynı zamanda onlan dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryü­züne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canı­nın istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. En­der rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çev­redeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız ol­ma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama;
''Genç ve yalnız kadınları hedef alan seri katiller karşı cinse karşı baskın bir yetersizlik duygusu içindedirler, genellikle sosyal açıdan oldukça düşük bir seviyededirler ve buna dışlanma da eklenebilir; eğer bir işleri varsa yüksek sorumluluk gereken bir statüde değildirler ya da emeklerinin karşılığını alamamaktadırlar..''
143 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.