Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
272 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Doğduğum şehir olan Ingolstadt hakkında bir seyahat rehberinde denk geldim kitaba. Meğer aynı şehirde dünyaya gözlerimizi açmışız :) dedim ve uzun uzun zamandır masamın üstünde bekleyen - okunmayı bekleyen ne çok kitap var- kitabı nihayet elime aldım. Yazar bir mitten hareketle yazmış romanını: Prometheus. Özetle, insanların kendisine karşı ayaklanmasından korkan Zeus, “bilgi ateşini” onlardan saklar. Balçıktan yarattığı insanları sevip değer veren Prometheus ise bilgi ateşini çalarak insanlığa ulaştırır. Ancak ben Prometheus ile Frankenstein arasında yaratım gücü dışında bir bağ kurmakta zorlandım. Frankenstein diyorum çünkü konuyla ilgili kıt bilgimin de yanılgılarla dolu olduğunu gördüm. -Benim gibi yanlış bilgiye sahip olanlar için- Frankenstein ismi yaratığa değil yaratıcıya ait, yaratığın bir ismi dahi yok. Bu bile bu varlığa karşı acıma duygusu uyandırmaya yetti benim için. Aslında nazik bir ruha sahip bir varlığın, dışlanma, aşağılanma, sevgisizlik ve ilgisizlikle ruhunun derinliklerindeki kötülüğü ortaya çıkarışını görüyoruz. Bu açıdan bilim kurgunun yanında bir miktar dramda barındırıyor bana göre. ''Olanağı olsa da insanların yürekleri konuşabilseydi dilleri yerine”
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Frankenstein
FrankensteinMary Shelley · Can Yayınları · 202114,1bin okunma
325 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Algernon, güzel Algernon. Fare olarak dünyaya gelmesen acaba yine de böyle deneylere maruz kalır mıydın? Tek suçun hayvan olarak dünyaya gelmen demek isterdim ama kitapta fareye yapılan bir zeka arttırma ameliyatı, bir insan üzerinde deneniyor. Ne kadar ürkütücü değil mi? Ama denek olan Charlie buna gönüllü oluyor. Bir nebze ürkütücülüğünün
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515,2bin okunma
Reklam
insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu
Sayfa 90 - MetisKitabı okudu
Modern çağın en büyük sorunu Kendine büyük önem atfetme… Evliliği kurtarmak için yapılan çocuk… Sorgulamayan ve üretmeyen, hazıra konan insan modelleri. AVM… Fast Food… Asgarisi ödenmiş kredi kartı ve her ay diğer aya ötelenen borcu… Hak, hukuk, adalet kavramlarının deforme olması… Özkültürünü unutma ve her yeni çıkan akıma uyma gereksinimi, uymazsa dışlanma korkusu… Her toplumsal olayda ülkeyi, her şeyi bırakıp kaçma isteği… Kendini kendinden başka herkese beğendirme arzusu ve büyük çekişme… (Altında yatan amaç seks tabusu ve açlık. Kabul edemediğimiz ilkellik duygusu.) Her nerede değilsek orada mutlu olacakmışız hissi… Sonrasında da; “Nereye gitmek istiyorum ki? Nereye gidebilirim ki? Sürekli gitmek istemek de, bir yerde, hiçbir yerde olmak istemek değil mi? hissi… Asla bitmek tükenmek bilmeyen, sonu gelmeyen egolar ve sonucunda kocaman bir YALNIZLIK…
408 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
O ne hastalığını ne de saçlarının dökülmesini sorun ediyordu. Dudaklarındaki gülümsemenin sıcaklığı hiç değişmemişti. Üstelik yuvarlak yüzüne kısa saç öyle yakışıyordu ki, soluk yüzü pek dikkatinizi çekmiyordu. Her sabah servise güle oynaya biniyor, avuçlarıyla sımsıkı bastırdığı Jane Eyre, bir gül kadar güzel yakışıyordu göğsüne. Kitabı anlata
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,4bin okunma
Reklam
insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istediğini yapmama özgürlüğü vardı.
163 syf.
10/10 puan verdi
Kürk Mantolu Madonna Üzerine Düşünsel Notlarım
Sabahattin Ali’nin insanın içini gören isabetli betimlemelerinin yanında belki de en etkileyici yanı toplumun içindeki kişiyi ve onun karmaşıklığını anlatırken kişinin içindeki topluma ait parçaların da tahlilini yapması. Kürk Mantolu Madonna kitap kahve fotoğraflarının vazgeçilmezi, eski ama bir o kadar da zamansız edebi eserlerin popüler
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021316bin okunma
İnsanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeğe, evliliğe, ya da aşka bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın.
143 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.