İçinde kendi hikayemi bulduğum her kitap hayatımda da apayrı yere sahip oluyor. Keza ana kahramanımızın yaşadıklarını, hislerini hissetmiş biri olarak onun gibi bende artık bensiz asla demek için bu kitabımı okumam gerekiyormuş. Tabi onun hikayesi biraz daha büyülü devam ediyor, daha cesur ve kesinlikle daha çok imkana sahip ama sonunda ikimizde kendimize geldik.
Çok başarılı avukat olan Constance, çok istediği bir yere sonunda girmeyi başarır. İş hayatı nasıl iyi gidiyorsa, aşk hayatı bir o kadar kötü gidiyordur. Çünkü aşık olduğu adamın bir eşi ve de bitmek bilmeyen yalanları vardır. Tabi bunların yanında kızımız deli divane aşık olduğu için beklemekte sorun görmez ta ki yeni başladığı yer deneme süresi için onu bir yolculuğa çıkarana kadar.
Kilometrelerce sürecek olan bu yolculuk hiç tanımadığı insanlarla aslında haç yolu dedikleri o yeri yürümektir. Başta hemen vazgeçer ama orada tanıdığı iki güzel insan sayesinde bir süre sonra öyle keyif alır ki yolculuğun sonunda bambaşka bir Constance okuyorsunuz.
Onunla beraber bende Louise ve Manon dost oldum. Onunla beraber o muhteşem yerleri yürüdüm ve onunla beraber ona anlatılan her öğüdü dinledim ki kitapta altını çizmediğim yer kalmadı. Umudum, inanmanın ama her şeyden öte kendini sevmenin, kendine saygı duyumanın ve kendini değerli hissetmenin en güzel yazılı hali olmuş. Gene çok severek okudum ve gene çok şiddetle tavsiye ederim. Ruhunuza iyi geliyor, benim geldi.