Neyse... Ben yalnız kalmalıyım. Başka çarem yok. Korkuyoruz. Düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz. İnsan olmaktan korkuyoruz. Benim de ölümüm bu dünyada başladı. Ölmeden ölmek zormuş; öyle diyor şair. Büyük bir yorgunluk duyuyorum; yılların yorgunluğu. Okuyamıyorum, düşünemiyorum... Beynimi yıllık izne çıkarmak istiyorum. Gülümseyeceksin, bekleyeceksin ve hiçbir zaman ümide kapılmayacaksın. Hayır... Buldum; yalnız kalmaktan korkunca yalnızlığım artıyor. Yok hayır... Aslında her şeyin birden unutulmasına çok ihtiyacımız var. Biz de unutmuş gibi yaparız, kırılmamış, aglamamış gibi... Oysa... İlk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan.
Şimdi elli yaşında,şair gibi “Yirmi beş yaşında yediğim bir kurşunla bugün ölüyorum,” diyor.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Yeni bir ülke yoktur, Diyor o ünlü şair; Ne de yeni denizler. Nereye gitsen bu kent, Seni peşinden izler. Ama gitmektir benim Yenilmezliğim dünyada. Ve ben durmaz giderim, Bu can tende durdukça.
Sayfa 7 - kırmızıkedi
H.N.A. Şimdi! O Cemal Oğuz bana mektup yolluyor. Sedat vardı baş komiser hatırlıyor musun? R.O.T.- Evet R.O.T.- Galiba. H.N.A. - Onunla. Biz herkese amca diyorduk ya, birbirimize. Başladı o da amca demeye, o da bize Nihal Amca falan dedi. Bir mektup getirdi Cemal Oğuz. Şiir kitabı vardı İstanbul'um Türkiye'm miydi? R.O.T.- Öyle bir şeydi. H.N.A. – Ben basımına nezaret ettim İstanbul'da. İçinde Atatürk ve İshak paşa'ya ait tekkeler var. Onları çıkardım. Aynı koddan istiyordu yolladım kendisine. Bana 10-15 tane bıraktırdı. Kitapçılara verdim. Şimdi diyor ki "Hiç param kalmadı." diyor. "Sana bırakmış olduğum kitapların paralarını ver." Satılmış mı? R.O.T.- Orda! Cezaevinde! H.N.A. - Ben bırakmışım onları satıp satılmadığını bilmiyorum bir, benim param yok iki. Sonra sen hangi yüzle bana bu iftirayı atıyorsun! Tanımıyorum dedim Sedat Bey'e. Tanımıyorum dedim. "Cemal Oğuz" dedi. "Şair" dedi. Hatırlamıyorum dedim. Baktı baktı yüzüme, yürüdü gitti. Bu cemal Oğuz! Bu!
"Bilesin kavuşmak yok islamlıkta/ Kavuşan kısmı ancak gavurdur!" diyor şair. Sevgiliden ayrılmak bir iman teslimiyetidir belki de...
"Işığa borcumuz yok, o bizim için doğmuyor ki, güneş bizi ısıttığının farkında bile değil, ırmağa teşekkür borçlu değiliz. Şükrün bir şuurun, bir niyetin, bir fedakarlığın aksi sedasıdır. Şair, ben kadehimi diktiğim zaman ziyafet sona erdi, şarap kalmışsa uşaklar içsin, diyor. Boş bir kadehi dudaklarına götürmek... Hazin olan bu. Kadehte bir cür'a bile yok. Hatta kadeh de yok ortada. İçtiğin hayal kadehindeki rüyalarındır. Neden bu rüyaları sen de görmedin? Yaşamak yaralanmaktır, yaralanmak da güzel."
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.