Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kreuzberg’li bir şair hep aynı siyah şapkayı takıyor. Hep aynı siyah elbiseyi giyiyor. Şiiri de siyah. Bana bir yeşil soğan hediye ediyor. — Bu, yoksulların gülüdür, diyor.
Bu dünyada hayatta kalmayı hak eden şeyler var, diyordu Filistinli şair: Nisan ayının tereddüdü, seher vakti ekmeğin kokusu, bir kadının erkekler hakkındaki görüşleri, aşkın başlangıcı, bir taşı sarmalayan çim, savaşçıların anılarından korkması ve de eylülün sonu, diyerek sıralıyordu kendi tahayyülündeki hayatı. O, uzun seneler boyu mezalime uğrayan bir milletin ferdiydi. Lakin hayatta güzel olan şeylerin farkındaydı. En büyük ızdırapların bile arasında, yaşamaya değer şeyler var, diyor bu şiir bana.
Sayfa 22
Reklam
Yahudi kökenli Alman şair Erich Fried ise bakınız ne diyor “İsrail Dinle!” adlı şiirinde: “Yok edilmek istenen bir halk olduğunuzda Sizden biriydim ben Şimdi siz başka bir halkı yok ederken Nasıl sizden olabilirim?”
Şair o an şöyle diyor: Köle mi olacaksınız,özgür mü olacaksınız? Şair konuşmasını bir yeminle bitiriyor, ben de şimdi öyle yapacağım. Her şeye kadir olan Allah'a and olsun ki asla köle olmayacağız!
Ömrüm hapisanede geçmeseydi, ben böyle olmazdım, dedi. "Daha çok çalışır, belki de iyi bir şair olurdum," dedi. Ben şaşırdım. Nâzım gibi bir adam, ben daha bir iyi şair olurdum, diyor.. Yunustan bu yana bir milletin en büyük şairi. Ve çağların en büyük şairlerinden biri..
Şöyle diyor eski bir ozan: İlerleyin yolunuzda, kalender olun, Şunu er geç anlarsınız: Ne kadar yoksul ve aşağı görünseniz Aslında o kadar cazipsiniz. 36 Buna uygun olarak Milnes,37 "Alçakgönüllünün Hali" şiirinde şöyle diyor: İnsanlar oldukları gibidir bana: Maskeleri yoktur karşımda. 36 1600'lerin ilk çeyreğinde "King's Men" tiyatro kumpanyasında işbirliği içerisinde olmuş oyun yazarları Francis Beaumont ve John Fletcher'a atfedilen "Kadının Fendi" (The Tamer Tamed; diğer adıyla, The Woman's Prize, "Kadının Mükafatı") eserinden bir parça (Perde IV, Sahne IV). Parçanın aslı birkaç farklı yoruma izin vermektedir, ancak Emerson burada metni birtakım değişikliklerle alıntılayarak tek bir anlamı öne çıkarmıştır. 37 Richard Monckton Milnes (1809- 1885): İngiliz soylusu; şair, siyasetçi ve edebiyat hamisi.
Reklam
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Sultan Fâtih (Şair Avnî)
Düşmen ne denlü saht ise de şâd ol ey Nedîm Seng üzre gösterür zer-i kâmil ayârını [Düşmanın ne kadar zorlu ise sen o kadar memnun ve bahtiyar ol ey Nedim! (Özüne hitap, ne hoş bir usul; kimseye nasihat veya teselli ettiğimiz yok, sözümüz kendimize, diyor üstad; klasik kültürümüzün bir edeb irtifa'ı) çünkü halis altın bu niteliğini mihenk taşında gösterir dosta düşmana.]
Üstat Sezai Karakoç şöyle diyor: "Şiir ve şair ölmeyecektir. Çünkü hakikat ölmeyecektir. Ne onu görüntüye öncelik veren teknik, ne de alt-insan doktrinlerinin soy duyarlığı öldüren yalancı zaferleri yok edebilir". İdeolojileri öldüren, tarihin sonunu getiren küresel kapitalizme karşı kim bir bayrak kaldırıyorsa onun bir edebiyatı olacaktır. Bu işe dâva karıştırmayın diyenler şapkadan tavşan çıkarmaya devam etsin.
Sayfa 39
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.