Adile Ayda'ya yazdığı 14 Ocak 1975 tarihli mektupta şöyle diyor: "Nihayet muayenehanesinde âletli ve kaçak bir laboratuvarı bulunan bir doktora gidebildim ve sevimsiz haberler alarak çıktım: Kalp arızalı, öteki arızalar da caba... Maltepe'ye gelişinizden sonra yazdığınız bir mektupta, en aşağı yirmi yıl daha yaşayacağım hakkındaki dostane sözleriniz ve tesellileriniz gerçekleşmeyecek. Abdülhak Hâmid'in dediği gibi, benim için de artık:"
"Tat yok gecesinde, gündüzünde;"
"Ben neyleyim bu yer yüzünde?"
"Bunun için esef etmiyorum ammâ, Türklerin bir birlik olduğunu iddia eden Türk Tarihi'ni bitiremeden gidersem, cidden yazık olacak." (Ayda 1988: 79).