Deniz Yıldız

Belki de, eğer tam bir kesinlikle konuşmak gerekirse, insan aklı çoğunlukla mutlak ve ideal durumunda değil- dir. Hiçbir insan yoktur ki hayal gücü kimi zaman aklına hükmetmesin, dikkatini tümüyle kendi iradesiyle kontrol edebilsin ve düşünceleri onun komutuyla gelip gitsin. Ne de kimi zaman zihnini asılsız düşünceler ele geçirip, onu makul ihtimal sınırlarının ötesinde bir ümide ya da kor- kuya itmesin. Hayallerin akıl üzerindeki her türlü tahak- kümü, bir ölçüde deliliktir.
Reklam
PASCAL'DA OYALANMA KAVRAMI Bütün bu felsefelerin ortak bir kusuru vardır: Hayatın insan aklı tarafından düzenlenebileceğini varsayarlar. Buna göre akıl, yaşanabilecek kayıplardan, zarar ve ziyandan azade bir yaşam biçimi tasarlayabilir ya da bu mümkün olmuyorsa da duyguları kontrol ederek, yaşanacak her türlü kayıp, zarar ve ziyana göğüs gerebilir. Gerçekte ise ne yaşama biçimimizi ne de duygularımızı bu şekilde kontrol edebilmemiz mümkündür. Yaşamımızı rastlantılar, duygularımızı ise bedenimiz şekillendirir. İnsan hayatının ve felsefenin büyük bir bölümü, bu gerçek karşısında kendini oyalama çabasıdır. Oyalanma, on yedinci yüzyıl biliminsanı, mucidi, matematikçisi, dindar düşünür Blaise Pascal'ın yazılarının ana temalarından biriydi. Filozof bu kavramı şöyle tanımlıyordu: Oyalanma. İnsan ölüme, sefalete, cehalete çare bulamadı- ğından, mutlu olmak için bunları hiç düşünmemek gerektiğine karar vermiştir.
Hayat bir piyestir. Ne kadar uzun sürdüğü değil ne kadar iyi oynandığıdır önemli olan.

Reader Follow Recommendations

See All
Bir yere giderken en azından dönünceye kadar acılarını bırakabilmeli insan. Seyahate çıkarken evimizi bırakıyoruz, eşyalarımızı, evcil hayvanlarımızı, çocuklarımızı bile bırakabildiğimiz oluyor da acılar niye nereye gidersek gidelim geliyor bizimle?
Buruk, bir bayram sabahına açtım gözlerimi. Oysa oldum olası sevmişimdir bayramları. Çocukken anlamı yeni kıyafetler, bayram harçlıkları ve en çok da o zamanlar her daim yeme lüksüne sahip olmadığım rengârenk bayram şekerleriydi muhakkak. Bir de çikolata ikram ediyorlarsa değmeyin keyfimize. İstediğim her an kıyafet alabilecek ekonomik özgürlüğe sahip olup, yediğim minicik bir çikolatanın kalori hesabını yapmak zorunda kalacak kadar büyüdüğümde bayramların anlamı değişti benim için. Bayram artık aile demekti, sevdiklerim demekti. Yılda sadece iki gün bile olsa tüm aile üyelerinin aynı anda baba evinde toplanması demekti.
Reklam
Reklam
Reklam