Doğaya birşey olmaz,onu koruma çabası bizim bencilligimizdir
Doğa bize, ona zarar vercek şeyler esinler mi? Bize aşk eziliyor, yaratimlari ortaya çıkıyor. Yıkımlar mi gerekiyor? Içimize intikam kıskançlık zevk düşkünlüğü ve ihtiras yerleştiriyor, cinayetler ortaya çıkıyor. Ama her zaman kendisi için çalışıyor. Biz, kendimizden hiç kuşkulanmadan onun kaprislerinin saf araçları haline geliyoruz.
Sayfa 94 - ChiviyazilariKitabı okudu
Diğer taraftan, İnsanın Kötü Doğası, Tutku ve İntikam, İnsanları, diğerlerini cezalandırmada aşırıya götürecektir. Bunu Karışıklık ve Düzensizlikten başka bir şey izlemeyecektir ve bu yüzden de Tanrı, Yönetimi kesinlikle İnsanların taraflılığını ve şiddetini sınırlamak için göndermiştir. Sivil Yönetimin, İnsanların kendi Davalarında Yargıçlar olabildikleri, kesinlikle Muhteşem olması gereken Doğa Durumunun sakıncalarının doğru Çaresi olduğunu kolaylıkla kabul ederim, çünkü Kardeşine bir zarar verirken oldukça adaletsiz olan kişinin, verdiği zarardan dolayı kendini suçlarken nadiren aynı şekilde adaletli olacağı kolaylıkla tasavvur edilebilir. Ancak bu İtirazı yapanların, Mutlak Monarkların da İnsanlar olduklarını hatırlamalarım rica ediyorum ve İnsanların kendi Davalarında Yargıçlar olmalarının ardından zorunlu olarak ortaya çıkan ve Doğa Durumunun sürmesini engelleyen Kötülüklerin çaresi Yönetim ise bir yığına emreden bir İnsanın kendi Davasında Yargıç olma özgürlüğüne sahip olduğu ve Uyrukların hiçbirinin Keyfine Uygulamaları sorgulamaya ya da denetlemeye ilişkin en ufak bir özgürlüğü olmaksızın, bütün Uyruklarına dilediği her şeyi yapabildiği yerdeki Yönetimin ne tür bir Yönetim olduğunu ve Doğa Durumundan ne kadar daha iyi olduğunu bilmek istiyorum.
Reklam
Kadınlar
Kadın daha zayıftır ve bu yüzden daha kindar olan cinsiyettir. Ayrıca kadın her zaman erkeğin gözüne girmek için rekabet etmeye zorlanmıştır ve bu rekabet özellikle onun kişisel ve değişmez özellikleri üzerine odaklanır. İntikam ateşiyle en çok yanan tanrıların çoğu kez anaerkil düzende büyümüş olmalarına şaşırmamak gerekir. ... Ayrıca "cadı"nın eril bir muadilinin olmadığını da belirtelim. Kötüleyici dedikodu yapma yönündeki güçlü dişil eğilim bir başka kanıt sayılabilir; bu tür dedikodular kendi kendini sağaltmanın bir biçimidir. Dişil ressentiment tehlikesi son derece şiddetlidir; çünkü hem doğa hem de örf ve adetler, kadının en hayati çıkarının yattığı alanda, yani aşkta ona tepkisel ve edilgin bir rol dayatır. Erotik alanda reddedilmiş olmaktan doğan intikam hisleri her zaman özellikle bastırılmıştır; zira gurur, çekingenlik ve mazbutluk iletişimi ve şikayeti engeller.
Om Yaratılışın başında tanrı kalbimizde ve inançlarımızda yaşıyordu. Insanlar birlik içinde doğa ve hayvanlarla uyumluydu. İnandıklarımız bize yol gösterdi. Bir su damlası yeryüzüne düştü, yavaş yavaş büyüyüp engin denizleri yarattı, okyanuslara ulaştı. Ormanların içinden geçip ayrik vadileri aşıp dağların zirvelerine tırmandı. Gördükçe
Doğa bu saçmalığı kanıtlamak için çalışıp duruyor ...
Tüm dünyada öğretilmiş ve şimdi de öğretilmekte olan öğretiler, insanların arasında yardımseverlik ruhunun hiç olmadığı bir tutumu kaçınılmaz olarak yaratır ve sürdürür ve bunu zaten yaratmakta ve sürdürmektedir. Bunlar, aynı zamanda hurafe, bağnazlık, ikiyüzlülük, nefret, intikam, savaş ve bunların bütün kötü sonuçlarını da doğurur. Çünkü, gerçekte değil, daha çok lafta birtakım istisnalarla, şimdiye kadar öğretilmiş olan bütün sistemlerde, "Insanların, o belirli sisteme inandıkları takdirde, üstün olacakları ve sonsuza kadar ödüllendirilecekleri; eğer ona inanmazlarsa sonsuza kadar cezalandırılacakları; zaman içinde bu sistemin ilkelerinden başka ilkelere inanmaları öğretilmiş olan bütün o sayısız kişinin de sonsuz istiraba mahkûm olacağı" temel bir ilke olmuştur ve halen de öyledir.
Sayfa 89 - Kaynak yayınlarıKitabı okudu
Bir toplumda sevilmenin yolunun akıl ve zekâ göstermekten geçtiğini zanneden bir kimse ne kadar da acemidir! Akıl ve zekâ aslında, önceden kestirilemeyecek kadar ezici bir çoğunlukta nefret ve öfke uyandırırlar, bu öfke bunu duyumsayanın, bunun nedeninden yakınmaya hakkı olmadığı, hatta kendisinden bile gizlediği ölçüde daha acımasızdır. Bunun
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
85 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.