Zülkarneyn-Hızır-Zamanın sahipleri
Simülatörler doğa yasalarının simülasyonunda titiz davransalar bile, nihayet yapabileceklerinin de bir sınırı olacaktır. Doğa yasaları hakkında çok ileri düzeyde bilgi sahibi olsalar bile, bunları tam olarak bilmeleri pek olası değil (ki, bazı bilim felsefecileri bunun her zaman böyle olması gerektiği düşüncesindeler). Bir evren simüle etmek için
Duyusal şeylerin zihnim dışındaki varlıklarını inkar ederken, hususi olarak kendi zihnimden bahsetmiyorum, bütün zihinlerden bahsediyorum. Elbette ki şeylerin benim zihnimin dışında da varlık gösterdikleri açıktır, çünkü deneyim sayesinde görüyorum ki onlar zihnimden bağımsızdır. Öyleyse, benim onları algılama zamanlarını arasında geçen süre ya da aralıklar zarfında da içinde var oldukları bir başka zihin bulunmalıdır. Aynı anda her yerde ve her zaman var olan; her şeyi bilen, kavrayan ve bize kendi takdir ettiği, bizim de Doğa Yasaları adını verdiğimiz kurallara göre ve kendi buyurduğu yolla sunan, ezeli, ebedi bir zihin mevcuttur.”
tanrıların, oluşturdukları simülasyon
Bilinçli gözlemcilerin yalnızca var olmaktan başka hiçbir şey yapmayan pasif "gözlemciler" kategorisine doldurulmak yerine evrene gönüllerince müdahale etmelerine izin verilmesi halinde tanrıların, oluşturdukları simülasyon ürünü gerçeklikler üzerinde yaşatma ya da öldürme yetkilerine sahip simülatörler kılığında sınırsız sayılarda
"Sözlerimi noktalarken, gerçeği ortaya çıkarmanın asla kolay olmadığı konusunda sizleri uyarmalıyım. Tarih boyunca her Aydınlanma Çağı'nı, ters yöne iten bir karanlık çağ izlemiştir. Doğa ve denge yasaları da böyledir. Ve bugün dünyamızda büyüyen karanlığa bakacak olursak, bunun, eşit oranda bir ışığın da büyüdüğü anlamına geldiğini fark ederiz. Büyük bir Aydınlanma Çağı'nın eşiğindeyiz ve hepimiz -hepiniz- tarihin bu önemli anını yaşayacağımız için kutsanmışız. Tarihin tüm çağları boyunca... yeryüzünde yaşamış olan tüm insanlar arasında... nihai Rönesans'a tanıklık edecek o kısa zaman aralığında yaşayanlar bizleriz. Karanlık bin yılın ardında bilimimizin, zihinlerimizin ve hatta dinlerimizin gerçeği ortaya çıkardığını göreceğiz."
Sayfa 427Kitabı okudu
Doğanın boşluklara izin vermediğini fizik kuralları uzun zaman önce ortaya koymuşdur. İçerinin boş kalmasına doğa yasaları izin vermediğinden onlar da önlerine çıkan her şeyi yutmaya başlıyorlar. Timsahların insanları yutmasının en mantıklı açıklaması budur. Oysa insanlarda aynı durum geçerli değildir: Örneğin, insanın kafası ne kadar boşsa, bu boşluğu doldurmak için o kadar az istem duyar; bu kuralın tek istisnası da budur.
Sayfa 33Kitabı okudu
...ön yargıların en nihayetinde çözümleneceğini kanıtlarlarsa olduğu gibi kabul et çünkü matematik iki kere ikidir.İsterseniz itiraz etmeye kalkın.
"Hayır efendim" diye size bağırmaya başlarlar,karşı çıkamazsınız iki kere iki dört eder! Doğa size sormaz,sizin isteklerinizle yasaları beğenip beğenmediğinizle hiç işi olmaz.Onu olduğu gibi kabul etmek zorundasınız dolayısıyla tüm sonuçlarını da.
