İlk kez 19. yüzyıl ortalarında Charles Darwin'in sistematik bir şekilde dile getirdiği doğal seçilim yoluyla evrim teorisinin ilkeleri, 150 yıldır süren gözlemler ve argümanlarla biraz değişse de, bütünlüğü değişmedi.
Sayfa 75 - Koç Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Doğal seçilim etkisinin her zaman son derece yavaş olacağını tümüyle kabul ediyorum. Bu etki, doğanın düzeninde yöre sakinlerinin bir bölümünün değişiklik geçirmesiyle daha iyi doldurulabilecek bölgelerin bulunmasına bağlıdır.
Sayfa 122
Doğal seçilim insan zihnini başkalarının niyetlerini anlayıp böylece hareketlerini tahmin edebilme yeteneğiyle donatmıştır.
Sayfa 321Kitabı okudu
İnsanlarda yoksullar daha da yoksullaşırken, zenginler genellikle daha da zenginleşir. Suçu türümüzün cinsel seçilim konusundaki kör açgözlülüğünde buluyorum; açgözlülük gezegenimizi hepimizin bildiği yavaş ama emin adımlarla yok oluşa doğru götürüyor. En büyük tehlike burada yatıyor. Gördüğümüz gibi, türün değil, genlerin iyiliği doğrultusunda hareket eden evrimin normal kuralları dahilinde herhangi bir kurtuluş görmek çok güç. Doğal dünyanın yok oluşuna ve insan türünü de beraberinde götürecek olmasına üzülmek bu süreci durdurmayacaktır. Genler kördür ve bir gelecek anlayışına sahip değildir.
"Bunların hepsi şans eseri mi oluştu? Veya akıllı tasarımla mı yaratıldılar?" Tabi ki hayır, bu şans eseri olmadı. Akıllı tasarım şansa karşı uygun bir alternatif değildir. Doğal seçilim, hassas, akla yatkın ve zarif bir çözüm olmakla kalmaz, aynı zamanda şansa karşı öne sürülmüş bilinen işe yarayabilecek tek alternatiftir de.
Sayfa 119 - Kuzey YayınlarıKitabı okudu
Evrimin tüm o milyarlarca yılı süresince gerçekleşmekte olan şey, bir bebek üretmek için olan DNA komutlarının derece derece birikiyor olmasıydı. Doğal seçilim tarafından biriktiriliyor, bileniyor ve iyileştiriliyordu. Bebek yapmakta iyi olan o genler, başarılı olmayan genlerin zararına aktarıldılar. Ve yapılan bebek türü de değişiyordu, milyonlarca nesil boyunca kademeli ve yavaş biçimde.
Sayfa 199Kitabı okudu
