Yağmurlu bir akşamda;biçimsiz yamalarla şeklini kaybetmiş poturları,renkleri solmuş cepkenleri,yırtık mintanları,çarıkları,külahları ile,bu acayip insan kalabalığın herkes durup seyrediyorlardı.
"Madem gündelik yaşam ile yaşamın dönüm noktaları ya da 'büyük anlatıları' arasında bağlantılar var, ki elbette durum bu, neden gündelik olan, sosyal düşüncenin ancak kıyılarında yaşam şansı bulabiliyor?"
Belki artık sıradan bir hayatın sana yakışacağını düşünüyorsun ama bu yetmediğinde ne olacak? İçinde çay ve dedikoduyla doldurulamayacak bir boşluk olduğunda?