Platon, Mağara Alegorisi
"Bir yeraltı mağarasında yaşayan insanlar düşün. Sırtları girişe dönük, elleri ve ayaklarından bağlanmışlar; onun için mağaranın duvarlarını görebiliyorlar sadece. Arkalarında yüksek bir duvar daha var ve bunun ardında da çeşitli şekilleri duvardan biraz daha yüksekte tutarak, insan benzeri varlıklar gidip geliyor. Bu şekillerin arkasında bir
Sayfa 93
Mağaranın karanlığından çıkan yol-mağara benzetmesi
Bir yeraltı mağarasında yaşayan insanlar düşün. Sırtları girişe dönük elleri ve ayaklarından bağlamışlar onun için mağara duvarlarını görebiliyorlar sadece. Arkalarında yüksek bir duvar daha var ve bunun ardında da çeşitli şekilleri duvardan biraz daha yüksekte tutarak insan benzeri varlıklar gidip geliyor. Bu şekillerin arkasında bir ateş
Sayfa 104 - PanKitabı okudu
Reklam
Arthur Schopenhauer
 - İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
İnsan eylemleriyle ilgilidir. Bu konu herkesi doğaldan etkiler, kimse de ona yabancı, ilgisiz kalamaz. Başka her şeyi eyleme bağlamak insan doğasının ayırıcı niteliğidir. Öyle ki, her dizgeli araştırmada, insan, eylemle ilgili bu bölüme (en azından içeriği onu ilgilendirdiği ölçüde) bütünün özü diye bakar. Böylece başka bir bölüme dikkat etmese
Perikles Cenaze Söylevi'yle yaşayanlara hitap etmesine rağmen diğer Yunanlılar gibi o da ölülerin ruhlarının da onu dinlediğini düşünüyordu. Ölüler bütün vücut sıcaklıklarını kaybetmişlerdi ama iyi ya da kötü talih getiren kudretli güçler olarak kalmışlardı ve gölgeleri yaşayanlara musallat oluyordu. Soğuk, karanlığın, gölgelerin yuvası olan yeraltının müttefikiydi. Yine de sıcaklıktan ve ışıktan yoksun olmak çaresi olmayan durumlar değildi. Canlı soğuk bedenlerle lanetlenmiş olanlar belli ritüelleri, karanlığın örtüsüyle örtünmüş olan ritüelleri yerine getirerek durumlarını iyileştirmek adına bir şeyler yapabilirlerdi. Bu antik ritüeller uygarlığımızın kalıcı bir yönünü gösterirler: Ezilenlerin, acı doğanın değiştirilmez bir gerçeğiymiş gibi pasif bir biçimde acı çekmeyi reddetmeleri.
Sayfa 68
Bir yeraltı mağarasında yaşayan insanlar düşün. Sırtları girişe dönük, elleri ve ayaklarından bağlanmışlar; onun için mağaranın duvarlarını görebiliyorlar sadece. Arkalarında yüksek bir duvar daha var ve bunun ardında da çeşitli şekilleri duvardan biraz daha yüksekte tutarak, insan benzeri varlıklar gidip geliyor. Bu şekillerin arkasında bir ateş
Sayfa 104Kitabı okudu
Birden hüzünlü ilahiler duyuldu ve adamlar karanlık gölgeleri yaran ve sahneye yalnızca hassas ruhların anlayacağı bir miktar dehşet katan birkaç meşale gördüler. Çan sesleri daha da yükseldi ve hâlâ, ancak güçlükle duyulan bu matemli ezgilere o ana kadar gökyüzünde bulunmayan şimşekler ve önceden duydukları cenaze seslerine karışan arkadan gelen gökgürültüleri katılmıştı. Gökyüzü boyunca çakan şimşek arada bir meşalelerin kasvetli alevlerinin ışığını karartarak, cenaze alayının eşlik ettiği bu kadını mezarına götürme hakkı için yeryüzü sakinleriyle rekabet eder gibi görünüyordu. Her şey dehşete neden oluyor, her şey kedere işaret ediyordu ve bizzat doğanın kendisi sonsuz matem giysisini giymiş gibi görünüyordu.
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.