ysmndmrl

Sabitlenmiş gönderi
Kesinlikle öyle Sayın Baker
(...) anlama yalnızca bir düzeydir. Bir tabloyu gördüğümde onunla bir ilişki kurmam -coşkusal bir ilişki, estetik bir ilişki, bir sevinç, bir haz ilişkisi kurmam- herhalde tabloyu anlamamdan önce gelir, değil mi?
Sayfa 18
Reklam
(…) bir dans esnasında sevdiği kadının kendisine emanet ettiği eşyayı, kimse görmeden içinde birden bire coşan tapınma duygusuyla elinde evirip çeviren, o güzel mahluka ait olmasına şaşırır gibi yoklayan çok toy bir delikanlı haliyle, adeta gizlice birkaç defa açıp kapadı; sonra yerine aşikar bir kurtuluş hissiyle koydu (…)
Sayfa 60
Bu tebessüm arkasında kendisine ait o kadar büyük, facialı, muzlim şeyleri gizlediği için, arkasında onun hatalarıyla delik deşik olmuş bir kalp, insanlara itimatını kaybetmiş, bir bıkkınlık içinde her şeyi bırakmış bir ömür bulunduğu ve bunların hiçbirini göstermediği, hepsini örtüp sakladığı için, kendiliğinden en korkunç silah oluyordu.
Sayfa 66

Reader Follow Recommendations

See All
Hayır, Allah’tan bir şey istemeyecekti artık. Onu kaderiyle veya ömrünün arızalarıyla karşılaştırmayacaktı. Çünkü istediği şey olmazsa kaybı iki misli olacaktı.
Sayfa 48
“İşlerimiz iyi gitmiyor diye, tanrılara kızmayalım. İşlerimiz, bizim ve bize benzerlerin küçük sakatlıklarıyla, tesadüflerin ihanetiyle, her zaman bozulabilir. Hatta birkaç nesil için bozuk gidebilir. Bu bozulma, bu düzensizlik iç kıymetlerimize karşı vaziyetimizi değiştirmemelidir. İki ayrı şeyi birbirine karıştırırsak çıplak kalırız. Hatta zaferlerimizi bile tanrılardan bilmemeliyiz. Çünkü ihtimallerin cetvelinde mağlubiyet de vardır.”
Sayfa 47 - Mümtaz
Reklam
Fakat sanat bile bazı tabiatleri yumuşatamıyordu.
Sayfa 161
(…) tabiatın bize her taraftan “Ne diye ayrıldın, sefil ısdırapların oyuncağı oldun, gel, bana dön, terkibime karış, her şeyi unutur, eşyanın rahat ve mesut uykusunu uyursun” dediği saatti.
Sayfa 35
Hülasa, hayat dar, fakat tabiat geniş ve munisti.
Sayfa 34
Onu düşünürken Mümtaz, benim çocukluğumun bir kısmı bir bahar dalı altında geçti, derdi.
Sayfa 25 - Macide
Zavallı çocuklar, bir barut fıçısının üzerinde oynuyorlardı. Fakat türkü, eski türkü idi; demek barut fırçası üzerinde de hayat devam ediyordu.
Sayfa 24
Reklam
“Dünya gömlek değiştireceği zaman hadiseler sakınılmaz olur.” Albert Sorel
Sayfa 19
Fakat bizim memlekette aranan kaybolur. Şark oturup beklemenin yeridir. Biraz sabırla her şey ayağınıza gelir.
Sayfa 12
İnsan denen bu saz parçası… Ve hayat dediğimiz çok ayrı şey…
Sayfa 12
3,505 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.