DTCF'nin iç yüzü
BİR FAKÜLTENİN İÇ YÜZÜ Ulus Meydanından Yenişehir’e doğru muazzam büyük caddenin üzerinde uzayan bir bina var. Alnında, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” yazılı. Hayran hayran bakıyorsunuz. Ne güzel bina, ne büyük söz. Hele bir de içeri girin. Korkmayın, çekinmeyin. Bu fakültenin içini, dışını ben çok iyi bilirim. Dört yıl orada bulundum. Ben
Sana sahip olduğumu hayal etmiyorum. Neye yarar ki? Yoksa hayalimi halkın seviyesine tercüme etmiş olurum. Bir bedene sahip olmak, insanı sıradanlaştırır. Bedene sahip olmayı hayal etmekse (çok düşük bir ihtimal, ama) belki daha bile beter: Kendini sıradan biri olarak hayal etmiş olursun - bundan daha iğrenç bir şey olamaz. Mademki kısır olmak
Sayfa 416 - Olaysız Bir Özyaşam Öyküsü, 345 Başlangıç metniKitabı okudu
Reklam
184 syf.
1/10 puan verdi
Yalnız ağaçların arasında ruhumuz gerçek özgürlüğüne kavuşabilir, öyle anlar vardırki biriken endişeler, yorgunluklar doğadaki sonsuz 1istirahatte son bulur hdThoreu 69 Shinrin yokudan elde ettiğimiz faydaların 1kaçg etkisini sürdürdüğü bilimsel olarak kanıtlandı 166 Ormana girdiğimizde fark etmesekte dönüşmüş olarak çıkarız 60 Fayda sağlayan
Shinrin Yoku-Orman Banyosu
Shinrin Yoku-Orman BanyosuFrancesc Miralles · İndigo Kitap · 2020545 okunma
124 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Fatma Türkdoğan ~~ Dilsizin Ağıdı . Insanlar ve gölgeleri... Aynı ömür gibi, kimi uzun kimi kısa... . Harika bir öykü kitabı okudum. Hepsi birbirinden özel ve ders niteliği taşıyan Öykülerdi. En önemlisi de okurken tadına varabilmek. Aslında pek öykü kitabı okumayi sevmiyorum çünkü bazen yarım kalmış hissi veriyor bana. Bu kitapta onu yaşamadım her öykünün sonunda içime sinmislik yer edindi. Belki de hepsi hayatımızdan olduğu içindi. Hayat aslında güzel bir yer, biz insanlar onu kötü yada iyi yapıyoruz. Genelde de suçu hayata atıyoruz. Acılar,sevinçler,üzüntüler,mutluluklar hep biz insanlar için. Ama lafa geldimi " Ahh be hayat" diyoruz. Bu kitapta işte insanların farklı farklı yaşadığı hayatlara dokunmuş. Tek tek hepsinden bahsetmeyi çok isterdim ama o zaman da baya spoi vermiş olurum. O yüzden şunu söyleyebilirim öykü kitabı okumadıysanız yada okumayi sevmiyorsanız bu kitap ile başlayabilirsiniz. Ben çok beğenerek okudum ve herkese memnuniyetle tavsiye ediyorum. . Arada hiddetlenip içimden gelen alevleri,ifrazatı dışarı püskürtüyorum 'yanardağ' diyorsunuz. Kesilen, yakılan ormanlık alanlarımdan toprakla birlikte sel olup hırsla akıyorum 'erezyon' diyorsunuz. Arada bir silkelenip kıpraşıyorum 'zelzele' diyip geçiyorsunuz. Fırtına, boran, lodos,keşişleme,karayel olarak ıslık çalıyorum 'deli yel' diyorsunuz, hala akillanmiyorsunuz... . Bu Doğanın Çığlığı adındaki ölüden kısa bir alıntı. Ben çok sevdim paylasmak istedim. . Kitapla kalın
Dilsizin Ağıdı
Dilsizin AğıdıFatma Türkdoğan · Nikea Yayınları · 202290 okunma
124 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Sizlere sunduğum bu öykü kitabında, kaç öykü var falan bunları geçiyorum. Kaç öykü değil mühim olan. Kaçında kendini bulabildiğin, kaçına dahil olmak istediğindir önemli olan...Kaçı aklına yattı, kaçı kalbini yaraladı, kaçı ağlattı seni, kaçında güldün, yada empati kurabildin... Çünkü bir çok duyguyu sana yaşatacak bir kitap var burada... __Sabun yeşili gözlerinde kaybolmak, Ayriye'nin, Deli Ayriye derler ona... __Baba Yüreğinde, gözyaşı akıtmak son satırlarında... __Çalıştığınız mevki, etiketiniz ne olursa olsun, varsa geride bir çocukluk travmanız, işte o hep gölge gibi arkanızda... __Adı ha Oktay ha Okşan ne fark ederdiki. Kendisi alın teriyle başına yağan karı eritmeye çalışan bir insan... __kendine has doğal alanı, beton yığınlarıyla katledilmiş, adı mutlu, kendi mutsuz bir kedi... __Bir annenin çığlığı... __Doğanın çığlığı... __İnsanlar ve gölgeleri... Aynı ömür gibi, kimi uzun, kimi kısa... Yaşarken tüm renkler gelir geçer hayatımızdan. Gülerken ağlar, yaşarken ölürüz kimi zaman. Güneş doğup batmaktan, ay haftada bir çehre değiştirmekten bıkmaz da insanoğlu usanır yaşamaktan... Dilsizin Ağıdı... Naif ve sade bir dille, dozunda sunulan ustaca betimlemeleri ile kaliteli bir okadar değerli bir okuma daha gerçekleştirmenin haklı mutluluğu ile kendinizi bu eserden mahrum etmemenizi öneriyorum
Dilsizin Ağıdı
Dilsizin AğıdıFatma Türkdoğan · Nikea Yayınları · 202290 okunma
İnsan kendini huzursuz ve mutsuz hissettiğinde, ıhlamur ağaçlarını da gölgeleri de bulutları da, kısaca, doğanın kendini beğenmiş, canlılara karşı kayıtsız bütün bu güzelliklerini görmezlikten gelir, sanki onlardan kendisine doğru bir bayağılık rüzgârı esiyormuş gibi hisseder. Gökte iyice yükselen ayın altından bulutlar hızla geçip gidiyordu. Laptev, ‘Ne kadar nahif, taşralı bir ay! Ne denli cılız, sefil bulutlar!’ diye düşündü.
Reklam
37 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.