Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
·
Puan vermedi
Ben düz anlatımlardan çok sıkılıyorum. Hele ki eğitici olmak adına her kelimeye, gerekli/gereksiz açıklama getirildiğinde buhranlar geçiriyorum. Okuduğum sayfa kadarıyla değerlendirmem gerekirse; eserde insan psikolojisinin, insanın hayatındaki yerine değiniliyor. İnsan psikolojisinin ve düşünce yapısının kişiden kişiye; yaşayış şekillerine ve alınan eğitimlerine göre sonuçlarının değişkenlik gösterdiğine vurgu yapılıyor. Şu cümleleri kurarken dahi benim nefesim kesiliyor. Ortaokulda psikoloji alanında öğrenciye verilebilecek düzeyde bir ders kitabı gibi düşünün. Benim kanaatimce birçok kitap okurun hâkim olacağı düzeyde bilgiler ele alınmış. Ve kitaptan da yola çıkarak benim gelişimim ve düzeyime göre çok sıradan bir eser. Yine de herkese keyifli okumalar diliyorum Tüm okurlara selam olsun
Birbiri içinde kaybolur zaman insan ancak kendine yürür...
Merhaba sevgili okur arkadaşım
Öncelikle Kitabı başta çok sıkılarak okudum lakin sona doğru baya çözüldü ve hızlıca okuttu kendini .
kitap da 3 farkli zamandan hikaye anlatılıyor ve başlarda bu 3 zamandaki karakterleri yerlerine oturtmak zor oluyor dogrusu lakin kitabın sonuna doğru tüm taşlar yerine oturuyor hatta sonunda büyük şaşkınlıklar yaşatıyor insana .
Yolculuğumuz Rodos'ta bir otelde çalışan Angela'dan bir Ege şehrinde yaşayan selim'e gönderilen mektupla başlıyor . Angela'nın Selim'e vermesi gereken bir emaneti var ... Selim emaneti almak için ve birazda kendini dinlemek için Rodos'a doğru yola koyuluyor . Bu zaman zarfında kâh Angela ile yaşadıkları kâh yanında taşıdığı kitapla 'Çanakkale cehpesine ' yol alıyor ve cephede çarpışan Akhisar'a Ali ve Anzak askeri Joe' nün yaşamlarına ortak olup savaş yıllarının acılarıyla anın içinde kayboluyor ...
Okursan sana güzel şeyler katabilecek bir kitap .
Ben beğendim kitabı, sende bir bak istersen :)
Okur kal selametle kal ... Bilinçli kal
Kitapta bir kadının verdiği özgürlük mücadelesi anlatılıyor. Pelin Karalı, ailesi tarafından son derece iyi bir şekilde yetiştirilmiş, eğitimli, üç dil bilen, her ne kadar ailesi ile birlikte yaşasa da çalışıp kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir kadındır. Bir gün ailesinden gizli Fas'a, sevgilisi Amir'in yanına gitmeye karar
Kitapta sevgilisinin babasına aşık olan bir genç kızın hikayesini okuyoruz. Jordan, 19 yaşında olmasına rağmen yaşadığı kötü olaylardan dolayı erken yaşta olgunlaşmış, çalışkan, sorumluluk sahibi bir genç kızdır. Sevgilisi Cole ise kızın tam tersidir. Aralarında sıkıntılar olsa da onları birbirine bağlayan şey aşktan daha çok dostluk olduğu için
Bilim ve Teknik'in Mart ayı dergisi ile karşınızdayım :)
Ben biraz geriden gelsem de yetişeceğim doğru zamana inşallah. Derginin bu sayısında bilim merkezlerinden, Türkiye'nin insanlı ilk uzay yolculuğundan , uzayda yapılan deneylerden, bilim haberlerinden ve çeşitli bilimsel konulu yazılar bulunmaktadır.
Dergiyi okumak isteyenlere iyi okumalar, gelecek sayıda görüşmek üzere :)
Bilim Ve Teknik - Sayı 676 (Mart 2024)Bilim ve Teknik Dergisi · Tübitak Dergisi Yayınları · 202473 okunma
"... Bu eserler hayatı, insanı, kadını, aşkı, her şeyi küçümser, rezil dünya! diye haykırır bu eserler. Yazarın iyice oynattığı, cemiyetin ve ferdin bütün kirli çamaşırlarını ortaya çıkardığı, bütün değerlerini çirkefe fırlattığı, paçavraya çevirdiği çok açık seçiktir. (Benzer bir gayret içindeyim.) "
Sonlarına doğru yukarıdaki cümleyi okuyana kadar yazarın, neden böyle şeyler kaleme aldığını anlayamadığım o kitap..
Oldukça geniş hacimli bu romanda; sanrılı ve melankolik bir adam olan Sayru Usman'ın günlüğünden parçalar okuyoruz. Bazı olayların onun sanrısı mı yoksa gerçek mi olduğunu anlayamadığımız satırlarda; dönemin, bazen geçmişin edebi isimlerinin, tarihin tozlu sayfalarında nefes alan liderlerin, önemli sanat eserlerinin arka planlarının izini sürüyoruz. Kah tarihi bilgimizi sorgulatan bir ansiklopedi, kah toplumsal yaralarımıza parmak basan bir sosyolog, kah kendimizi huzurlu kollarına bırakabileceğimiz sanatseverler bir dost gibi sarıyor bizi. Kahramanımız en sonunda aklı iyice bulandığı için akıl hastanesine alınana kadar (ki bence şahane bir ironi olmuş) bizlere doğrusu anlatılmayan edebi, tarihi ve toplumsal yalanların gerçeğini fısıldıyor üslubunca.
Oldukça yorucu bir okuma deneyimi oldu. Kendimi sürekli şaşkınlıkla bir şeyleri araştırırken buldum. Bazen Sayru Usman'ın trajikomik hallerine güldüm bazen de haklı oluşunun verdiği can sıkıntısıyla hüzünlendim.
Sakin bir kafayla, pozitif bir ruh haliyle ve bazı gerçekleri hazmedebilecek kadar rahatken okunmasını önerdiğim bir kitap oldu. Çünkü Sayru Usman'ın melankolisi bulaşıcı olabilir
Kitabı daha yeni okudum,başlarda çok güzeldi,Zweig’in kalemini her zaman sevmişimdir.Ama bu kitap için çok güzel şeyler söyleyemem ne yazık ki.Başlarda güzel gidiyordu,18 yaşlarında bir çocuğun yetişkinliğe geçişini anlatıyor.Çokta güzel bir dille anlatılıyordu,ama sonlara doğru 13 yaşında bir kızla tanışıyor ve aşık oluyor resmen.Adam 18-19,kız 12-13….. bu kadar söyliyim.Fazl spoi vermek istemiyorum ama yani bir süre Zweig okuyacağımı sanmıyorum hayal kırıklığına uğradım.Dediğim gibi kitap aslında güzel ilerliyordu.Okumak isteyenler olursa iyi okumalar.Ama ben şahsen rahatsız oldum:)
Yaşamak - Review
Necə deyərlər, həyat insanı hara gətirəcəyini heç kim bilə bilməz. Bu gün var-dövlət içində, sabahı düşünmədən yaşayan insan, 1-2 ay gələcəyini və nə yeyib nə içəcəyinin dərdini düşünəcək duruma gələ bilir. Yu Hua bizə indiyə güvənməməyi, həyatı doğru yaşamağın önəmini Fugui'nin simasında bizə öyrədir. Əsəri oxuyarkən hər cür hisslə qarşılaşa bilirik - sevinc, kədər, qorxu, həyəcan və s. Bu kitabla əlaqədar maraqlı faktlardan da biri budur ki, ilk yayımlandığı zaman öz ölkəsi olan Çində qadağan edilmişdir. Buna baxmayaraq, bu əsərlə tanış olanlar oxunmasının dəyər olduğunu göstərmiş və bu gün bu kitab modern klassika kitablarına aid edilə bilmişdir. Bu dəfə bu əsəri oxumağınızı tövsiyə etmir, tələb edirəm. Xüsusilə də kitabın sırf bu yayımının tərcüməsi də məni özünə çox bağladı, sadə deyil və sanki daha doğma səslənir oxuyan üçün.
Bəyənəcəyinizə əminəm :))
Youngju, toplumun ve ailesinin ondan beklediği üzere her şeyi doğru yapmıştır; üniversiteye gitmiş, düzgün bir adamla evlenmiş, saygın bir işe girmiştir. Ancak bir anda her şey altüst olur ve hayatının o kadar da iyi olmadığını düşünmeye başlar. Tükenmişlik hissiyle eski hayatını terk eder, zirvedeki kariyerini bırakır, kocasından boşanır ve hayalinin peşinden gider. Hayalleri olan kitabevini açtığını ilk zamanlarda bocalasa da zamanla bu yeri güzelleştirmeye başlar. Çok soft bir kitap. E-kitap olarak okuma yanlışına düştüm. Çünkü kitabı okumaya başladıkça çok sevdim ve elimde bulunsaydı keşke diye düşündüm. Zaten o kadar çok yerinden alıntı paylaştım ki ne kadar sevmiş olduğumu görebilirsiniz buradan. Karakterlerin kendi mücadeleleri ve birbirilerinin hayatına dokunuşlarıyla samimi, sıcacık bir kitaptı. Ayrıca pek çok kitaptan, filmden, yönetmenden vs bahsetmesi bakımından da dolu dolu.
Ne yazsam bilemiyorum. Yazsam mı yazmasam mı onu bile bilemiyorum. Aslında Firdevs bir örnek. Dünyada yüzlerce Firdevs var. Ben şu an bu yazıyı yazarken bile yüzlerce kadın aşağılanıyor, şiddet görüyor, tacize uğruyor. Şu an dünyanın herhangi bir köşesinde bir kadın sıfır noktasında kıskıvrak bekliyor.
Sen gerçekten çok cesur bir kadınsın Firdevs. Erkek hegemonyasının kurduğu çirkinlikler içinde kendini aramak, başın dik kendi savaşını vermek yazıldığı kadar kolay değildir. Ben kitabı okurken empati kurmaya çalışmaktan bile korkarken senin bunları yaşamış olman bu mücadeleyi vermiş olman bile seni üstün kılıyor.
Bu kitap hakkında söyleyecek yüzlerce cümlem var ama kelimeleri toparlamak doğru şekilde ifade etmek öyle zor anlatamam. Aklıma gelen bir soruyla yazıyı bitirmek istiyorum.
SEVMEK VARKEN NEDEN NEFRET?
BİRLİK OLMAK VARKEN NEDEN BU AYRIŞTIRMA ÇABASI?
