Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şimdilerde güzel tavırlar abesle iştigal ediyor . Geçen gün sosyal medyada gezinirken bir paylaşım gördüm. Bir arkadaşım yanlış bir bilgi paylaşmış, ötekisi altına doğrusunu yazmış. Yanlış paylaşım yapan bilmiyordum teşekkürler minvalinde bir cevap verince doğru yanıtı veren de rica ederim, demiş. Peki, bu gayet sıradan diyalog nasıl mı benim karşıma çıktı. Bu iki arkadaşı yanıtlayan bir başkası sayesinde. O “bir başkası” şöyle söylüyordu bu diyaloğa cevabında: “Hayret, neden birbirinize küfür ya da hakaret etmediniz?” Ve bu cevap öylesi komik bulunmuştu ki binlerce beğeni almış, çok beğeni alan cümlelerin paylaşıldığı bir platforma düşmüştü. Anlayacağımız artık iki kişi birbiriyle dostane sohbet gerçekleştirdiğinde yadırgıyorduk bunu. Komiklik algımız bile bambaşka bir boyuttaydı.
Sayfa 16 - E-KitapKitabı okuyor
622 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Oblomov sen tembel değilsin.
Hüzünlenerek bitirdiğim kitaplardan oldu kendisi. Çok da keyif alarak bitirdim. Herkes demiş tembellik, aylaklık vs. Sorun bakalım Oblomov ne yaşamış. İlla ki yaşamıştır. İnsanın durduk yere tembel olması benim için imkansızdır. Ya çevresindeki insanlar kötüdür ya da gerçekten ciddi bir travma yaşanmıştır, öyle değil mi? Amacım kitaptaki ana
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,3bin okunma
Reklam
248 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Agatha teyzem yazdığım en iyi eserlerden biri demiş . Bazı incelemeri okudum sıkıcı vasat diyenler olmuş açıkcası ben katil şçin iki kişi düşündüm ve doğru çıktı bariz bir şekilde katil ordata zaten ama benim takılan nokta şu josephine geriye tek bir kişi kalınca katil ortaya çıkıcak diyor katil ya küçük kız değilse sophia’nın annesi ve ya kendisi ise. Bir kaç detay daha var ama uzatmak istemiyorum teoriden ibaret benim yazdıklarım kısacası demek istediğim belki gerçek katil Agatha teyzem ile mezara gitti
Çarpık Evdeki Cesetler
Çarpık Evdeki CesetlerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20201,691 okunma
Halkın aymazlığına gösterdiğin tepki, dağa kaçan İsa hikayesini getirdi aklıma. Hani seninle daha önce konuştuğumuz o güzel hikayeyi. Peygamberi dağa doğru koşarken görenler, “Ey İsa, aslandan mı kaçıyorsun?” diye sormuşlar. O, Hayır!” demiş. “Kaplandan, ejderhadan mı kaçıyorsun?” diye sormuşlar. O yine, “Hayır,” demiş ve eklemiş, “ben peygamberim, aslandan kaplandan korkmam.” “Peki o zaman neden kaçıyorsun?” diye sormuşlar. “Ahmaklardan kaçıyorum,” demiş İsa, “ çünkü onlarla baş edemem.”
Sayfa 117Kitabı okudu
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
b24 ile giderken mezarlığın önünden geçiyorum. bazen trafiğin fazla olduğu vakitlerde mezar taşlarına daha dikkatli bakma fırsatı yakalıyorum. geçen gün öyle bir anın içindeydim, artık aşina olduğum küçük, pembe çitlerle, renkli süslerle süslenmiş çocuk mezarında iki kişi gördüm. bir hanımefendi ve beyefendi... akmak bilmeyen araba kuyruklarının,
Eşikte Beklemek
Eşikte BeklemekYağız Gönüler · Profil Kitap · 2023162 okunma
Gerçek önemli değil de politika için gerçeğin nasıl yansıtıldı önemlidir Medya çağında kimin kendinde nasıl ifade ettiği o kişinin gerçek düşüncelerinden daha öndedir Bu yüzdan kentte düşünmaye yatkın kişilikler kentte konuşmaları yönlendirme sanatı olan politikayı pek beceremezler Doğru bildiklerini söylemeye çalışırlar ama sonunda kendi
Reklam
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Yok Olacakken Var Olmak
Yok Olacakken Var Olmak
Yok Olacakken Var Olmak
Müjdat Gezen
Müjdat Gezen
ile söyleşi... "Efendiler!. Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta reisicumhur olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim..." Bu, ATATÜRK'ün sanata ve sanatkâra karşı büyük sevgisini gösteren sözlerinden biridir. "Sanatkâr toplum
Yok Olacakken Var Olmak
Yok Olacakken Var OlmakMehmet Çağan · Alfa Yayıncılık · 201019 okunma
"Yanlış üslup, doğru sözün katilidir" demiş Sadi Şirazi Ne söylediğimizden çok, neyi nasıl söylediğimiz önemli.
"Okulda verilen ahlaki eğitimle, dünyanın kuralları arasında bir uçurum olduğunu büyüdükçe daha iyi anladım. Okulda öğretilen ahlaki değerlere sıkı sıkıya bağlı kalan biri alay konusu olur. Antika diye isim takarlar. İşinde de ilerleyemez, beş parasız kalır. Hiç yalan söylemeyen biri var mı acaba? Eğer varsa hayatının sonuna kadar
Dünyada en büyük musibet cahilin ilim davasında bulunması, o davanın da cahillerce doğru zannolunmasıdır. İnsan bilmediğini açıkça itiraf edecek olursa, hem vebal altına girmekten kurtulur hem de hulus-u niyeti dolayısıyla Allah'ın ilham ve talimine mazhar olur. Kendilerine eşya ilimleri sorulan meleklerin bilmiyoruz dedikleri gibi sen de bilmediğini itiraf et ki, Allah o isimleri Adem Aleyhisselam vasıtasıyla meleklere talim eylediği gibi sana da bilmediklerini öğretsin. Tabiinden ve ulemaya bir mesele sormuşlar; "bilmiyorum" demiş. Sen ulemadan iken bilmiyorum demeye utanmıyor musun? demişler. "Melekler Allah'ın yakını iken (La ilme lenâ) demeye utandılar mı?" demiş.
Reklam
Ne kadar doğru
"Dil ile düğümlenen diş ile çözülemez" demiş Kaşgarlı Mahmut
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Herkes bir özleyişle yaşar...
Evet, evet biliyorum mahkeme sahnesinde hepimiz oradaydık. Bazı ruhlar vardır hani asla mutluluğa ulaşamazlar, hep dışlanmışlık, huzursuzluk, mutsuzluk hiçbir yer kabul etmez onları; işte Atsız öyle bir karakterdir, zaten hayatı sürekli mahkemelerde ve cezaevlerinde geçer. Çocukluk emelini gerçekleştiremez, asker soylu bir ailedir onunki
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202126,9bin okunma
Ruhun Gemisi
Kaptanın Seyir Defteri -05- 10/05/2024 Ruhunun beden ile bedenin ruh ile etkileşimi. Ontolojik açısında bakıldığı zaman; doğmuş bir canlı kendisini doğuran canlının varlıksal açıdan tamamlandığının ispatıdır. Buna biyolojik açıdanda da hücrenin bir şekilde hayatına devam etmesi için verilmiş bir yetenek olarak bakmak gerekir. Tüm genetik
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.