Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yarısı yalan....Yarısı doğru
Yalnızlık iyidir, insan kafasını dinler. Emile Zola
Giritli Osman adındaki bir Türk'ün ele geçirdiği önemli bir belgede de kendisinden bahsedilmekte olan bu metropolit, Nurettin Paşa, İzmir vali vekili ve kolordu komutanı kaldığı sürece maksada erişilemeyeceğini çok iyi takdir etmekte idi. Bu sebeple İtilaf Devletlerinin İstanbul'daki temsilcilerine başvurarak Nurettin Paşa'nın İzmir'den uzaklaştırılması hususunda gerekli teşebbüsleri yaptı. Olumlu bir cevap almış olmalıdır ki o, İzmire döndüğü vakit, Nurettin Paşa'nın azledileceği haberini de getirmişti. Gerçekten biraz sonra Nurettin Paşa görevinden alındı ve İstanbul'a çağrıldı. Bu hâl, felaketin yaklaşmakta olduğunu gösteriyordu. Bunun böyle olduğunu ilgililer anlamış olmalılardır ki, Nurettin Paşa'dan, İstanbul'a gitmemesini yani hükümetin emrine itaat etmemesini rica ettiler ise de paşa, bunun doğru olmayacağını söylemiş, ancak başlamış olan işlere devam olunmasını, Yunan işgaline engel olunmak maksadıyla bir İtalyan işgaline asla razı olunmamasını ve Türk topraklarına girme teşebbüsünde bulunacak her yabancı kuvvete mutlaka silahla karşı konulmasını tavsiye etmişti.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Temmuz başında, aşırı sıcak bir vakitte, akşamüstü, genç bir adam S… Sokağı’ ndaki bir kiracıdan kiraladığı odasından sokağa çıktı ve ağır ağır, kararsızlık çeker gibi, K… Köprüsü’ ne doğru yol aldı.
Sayfa 13 - Can Yayınları/İlk cümle..Kitabı okuyor
Son yıllara dek bilim adamlarının maddenin maddeyi çektiğini ve bu çekimin kütlelerle doğru orantılı , birbirlerine uzaklıklarının karesiyle ters orantılı olduğunu temel bir önerme olarak ileri sürdüklerini biliyorsunuzdur. Oysa radyum bu evrensel çekimden kaçmak istiyor gibi görünüyor. Molekülleri birbirlerini çekmek şöyle dursun, bilakis öyle bir enerjiyle birbirlerini itiyorlar ki saniyede üç yüz bin kilometreye çıktığı tahmin edilen bir hızla , yani tam bir ışık hızıyla kaçıp her yöne yayılıyorlar.
Atatürk'ün ikinci meclisin önündeki katafalkına dair..
Taut'un katafalkı, tıpkı Dolmabahçe katafalkı gibi, bir platformdan ibaretti; Atatürk'ün bayrağa sarılı tabutunun konduğu bu platform bu kez yerden 2 m kadar yüksekteydi ve çevresinde yine dört general ve iki er nöbet tutuyordu. Platformun üzerinde dikey olarak asılan devasa boyutta ikinci bir Türk bayrağı onu gölgede bırakıyordu.
Cadı avı çılgınlığı tarihin utanç verici bir sayfasıdır. Böyle bir hataya nasıl düştük? Kendimiz zaaflarımız hakkında nasıl bu kadar cahil olabildik? Bu olaylar dünya üzerindeki en “gelişmiş” ve en “medeni” ülkelerde nasıl meydana gelebildi? Cadı avı çılgınlığı muhafazakarlar, monarşistler ve köktendinciler tarafından niçin hararetle desteklendi? Kendi inançlarımızın doğru, diğer inançların yanlış olduğuna; kendi motivasyon kaynaklarımızın iyi, diğer insanlarınkinin kötü olduğuna; evrenin hükümdarının farklı inançlara sahip olan insanları görmezden gelip yalnızca bizimle konuştuğuna; geleneksel öğretilere meydan okunmasının veya araştırmacı sorular sorulmasının kötü bir şey olduğuna ve bu dünyada en önemli işimizin inanıp ibadet etmek olduğuna emin olursak, cadı avı çılgınlığı dünyaya ayak basan son insanın zamanına kadar sonsuz farklı şekilde kendini yeniden gösterir.
Sayfa 622 - Say YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Hayat dükkânına girer ve alışveriş yaparız, hesabı da ödemek zorundayızdır. Satıcı asla hesap hatası yapmaz. Tüm alınanlar düzgünce hesaplanır ve ortaya yalnızca bir tane doğru fiyat çıkar. Ağaç kütüğünde otururken, kökenimi düşünüyordum; geldiğim yeri gerçekten araştırmalı mıydım, yoksa gerçekleri ortaya çıkarma riskine hiç girmemeli miydim?
Sayfa 41
Bir dinin başlangıcı (tıpkı herhangi bir şeyin başlangıcı gibi) daima şaibelidir. Bu­nunla birlikte yalnızca başlangıçlar belli bir gerçekliğe sahip­tir, yalnızca onlar doğrudur; doğru ve tiksindirici. Hangisi olursa olsun ve nerede ortaya çıkarsa çıksın bir tanrının ku­ruluşuna tanık olduğumuzda illâ cezasını çekeriz.
Pdf
Halen çok okuyordum, ama geçen her yılla birlikte, aşağı inen bir yürüyen merdivenden yukarı doğru koşuyormuş gibi hissediyordum.
Zayıf Hadis ve Zayıf Hadisle Amel Etme Meselesi
Hayri Kırbaşoğlu, zayıf hadisle amel edilmesinin doğru olmadığını bunun pek çok sakıncasının olduğunu şöyle açıklar: Zayıf hadisle amel edilebilir anlayışı, tahmin edilenden fazla zayıf hatta mevzu hadisin bünyemize girip yerleşmesi ile sonuçlanmıştır. Bu ise İslamî ilimler ve düşünce geleneğimizde ciddi yaralar açmıştır. Subhi Salih de zayıf
Sayfa 242Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.