Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kızın babası aksiymiş. Doğru mu?   - Hangi kızın?   - Boşnok kızının...   - Cemile'nin mi?   - Heye...   - Aksi olup da canım... Anayı kızdan ayıran para... Lakin kız bildiğin gibi değil.. Kabadayı.. Ardında da fırlayanlar çok ya, dönüp bakmıyor...
Sayfa 21
“Daha önce dediklerimi unutmayın. İş bulmak uzun vadeli bir soruna kısa vadeli bir çözümdür, l’ck çoklarının kafasında tek bir sorun vardır, kısa vadeli çözüm. Ay sonunda gelecek faturalar, yani Katran Lolita. Onların yaşamını para yönetir. Daha doğrusu parayla ilgili korkuları ve cehaletleri demek daha doğru belki. Annelerinden, babalarından öğrendikleri gibi yapar, para için çalışırlar. ‘Başka yolu yok mu?’ diye sormaya zaman bulamazlar. Düşüncelerini kontrol eden duygularıdır artık, beyinleri değil.”
Reklam
“Haset insanın aklını, irfanını, basiretini perdeleyen bir örtüdür. Kalpte haset peyda oldu mu gözden feraset uçup gider. İnsan hakla batılı, doğru ile eğriyi birbirine karıştırmaya başlar. Şifa diye zehri yudumlar.”
Hiç (haydi samimi ol!) kendi kendine sordun mu, büyük toplumsal süreçler ya da doğa ya da örneğin İsa'nınki gibi büyük insanlık eylemleri açısından bakınca, doğru mu, yoksa yanlış mı düşündüğünü? Yanlış mı düşündüğünü, sormadın kendi kendine, ancak komşunun buna ne diyeceğini sordun kendi kendine ya da doğruluğun sana kaç paraya patlayacağını. Bunu, küçük adam, sordun kendi kendine, başkaca hiçbir şeyi sormadın.
Sayfa 30
Bunu düşünmek ve buna yanmak da mı miskin bir hassasiyet? Fakat bu ne kadar doğru bir his, göğsünü ve boğazını nasıl sıkıştı­rıyor, bir taş kadar ağır, fakat bir "madde" değil. Madde olmadığı için "yok" mu? Halbuki ne kadar var!
"İşte gördün mü bak? Bazı pişmanlıkların gerçekle alakası yoktur. Bazı pişmanlıklar yalnızca..." Bayan Elm doğru tabiri arayıp buldu. "Bok yemektir."
Sayfa 66 - DomingoKitabı okudu
Reklam
%26 (100/384)
3/10 puan verdi
Ben yaptım, siz yapmayın
Kitabı beğenmediğimi söyleyip aradan çekilecektim normalde ama kitabın ilk incelemesini yapan kişi olmak istedim ehehe. Normalde yarım bıraktığım kitaplara inceleme yapmayı doğru bulmam çünkü henüz sonunu göremediğim bir hikayeyi ne kadar eleştirme hakkına sahip olabilirim ki? AMA BU KİTAP HARBİ HARBİ ÇOK KÖTÜYDÜ, SİZİ UYARMAK İÇİN BU İNCELEMEYİ
Buzdan Kıvılcım
Buzdan KıvılcımAdora Yağmur · İndigo Kitap · 20243 okunma
Lan hıdrellez 5-6 değil 9-10 mayıs diyolar doğru mu bu?
TBMM Kürsüsünden Atsız'a Hücum: 1962 Mart'ında CHP milletvekili Osman Sabri Adal'ın TBMM kürsüsünden Atsız'a hücum etmesi bazı gazetelerde yer aldığı gibi Millî Yol'da da genişçe yer alır. Konu Tedbirler Kanunu'dur. Başbakan İsmet İnönü ile meclisteki partilerin genel başkanları Adalet ve Anayasa Komisyonu'na bir
… Portuga iyice uzandı, yeleğini yastık niyetine ağacın köklerinden birinin üstüne serip konuştu: “Şimdi biraz kestirebiliriz.” “İyi de ben uyumak istemiyorum ki.” “Olsun. Seni başıboş bırakacak değilim, afacansın malum.” Elini göğsüme koyarak beni tutsak etti. Uzun süre ağacın dalları arasından geçip giden bulutları izledik. Beklediğim an
Reklam
Gübreden güzel çiçekler fışkırır, doğru! Ama lağımdan çiçek fışkırdığı görülmüş mü?
22 Şubat 1962: Türkçü Gençler Atsız İçin Telaşlanıyor: 27 Mayıs ihtilali ve 13 Kasım tasfiyesinden sonra ordu içindeki dalgalanmalar devam etmişti. Silahlı Kuvvetler Birliği adı altında bir cunta kurulmuş ve cunta Millî Birlik Komitesi üzerinde baskı uygulamaya başlamıştı. 15 Ekim 1961 seçimlerinin sonuçlarından memnun olmayan bazı general ve
Atsız'a Milletvekilliği Teklif Ediliyor: Halkın belki de yarısının gönül verdiği Menderes ve arkadaşları idam edilmişti ama memlekette yaprak kımıldamamıştı. Türkiye seçim sath-ı mâiline girmişti. O günlerde Atsız'a da milletvekilliği teklif edildi. Erk Yurtsever anlatıyor: "2 Eylül 1961, Cumartesi günü saat 11 suları... Telefondaki
DAVETİYE Ey benito musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür; Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
"Demokratik prosedürleri uygulayan demokratik bir ülke bir haksızlık yaptığında, sonuç yine de bir haksızlıktır. Çoğunluğun yapıyor olması doğru olduğu anlamına gelmez." (Robert A. Dahl)
Sayfa 85 - Kafekültür Yayıncılık, İstanbul, 2013Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.