Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Her hükümet yasalarını kendi işine geldiği gibi yapar: Demokrasi demokratlığa uygun yasalar, tiranlık tiranlığa uygun yasalar koyar, diğerleri de tıpkı böyledir. Bu yasaları koyarak, kendi işlerine gelenin yönetilenler için de doğru olduğunu söylerler; kendi işlerine gelenden ayrılanı da, yasaya, hakka karşı geliyor diye cezalandırırlar. İşte dostum, benim dediğim şudur: DOĞRULUK HER YERDE BİRDİR, yani oradaki hükümetin işine gelen şeydir; güç onun elindedir. Doğru dürüst akıl yürütmesini bilen bir adam, bundan şunu çıkarır: DOĞRU OLAN HEP AYNIDIR, YANİ GÜÇLÜNÜN İŞİNE GELEN NEYSE, ODUR." (Platon)
Sayfa 5 - Kafekültür Yayıncılık, İstanbul, 2013Kitabı okuyor
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Herkese merhaba İlk kitabın heyecanı ile ikinci kitabı da hemen ertesi gün birkaç saat içinde bitirdim. Sıkıntılı bir dönemdeyken, düşünmemek ve kafamı dağıtmak için okuduğum bu seri bana ilaç gibi geldi. Bir gerçek yaşadığımız hayat var bir de kitaplarla yaşadığımız hayat var. Çok doğru. O sıkıntılı dönemimde bir kere daha anladım ki benim en iyi arkadaşlarım kitaplarım. Yazarın zekasına hayran kalmamak imkansız. Heyecan dorukta, yine ters köşelerle dolu , soluksuz okuduğum bir seri oldu. Hemen yazarın bende olmayan diğer kitabını da almalıyım. İlk kitaptan sonra Millie kendine yeni bir sayfa açıyor üniversitede sosyal hizmetler dalında okuyup yardıma muhtaç kadınlara yardım etmek istiyor. Bu arada hizmetçilik işine devam ediyor. Geçmişi hakkında sorular sormayan bir işveren bulmak zordu Millie için. O yüzden Douglas Garrick'in evinde çalışmaya başlaması büyük bir şanstı. Tek bir şartı vardı oda misafir odasına girmemesiydi.Çünkü karısı çok hastaydı. Millie bu durur mu ? Bir süre sonra evdeki tuhaflıkları görünce , Wendy'nin ağlama seslerini duyunca kapıyı tıklattı. İşte ondan sonra Millie bildiğimiz Millie, kendi yöntemleriyle Wendy'nin hayatını kurtarmaya çalışacaktı. Enzo'nun dönmesine çok sevindim. Ben çok sevdim seriyi.
Hizmetçinin Sırrı
Hizmetçinin SırrıFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 20231,125 okunma
Reklam
"Sen kendin gözlerinle gördün mü?" "Neyi?" "Bunları onun yaptığını." "Görmedim ama görenlerden işittim." "Yani onların yalancısısın." "Doğru söylediklerinden eminim(!)"
Cehennem ve cehennemlikler hakkında "cehennem ve azabının ebedî olmadığı; cehennemde bir çeşit cennet hayatı yaşanacağı, azaptan zevk alınacağı; ebedî azapta hikmet olamayacağı; ilâhî rahmetin mü'min-kâfir herkesi kapsadığı; her türlü inancın hakk ve doğru olduğu; putperest, ehl-i kitap, mecûsî, budist... tüm insanların gerçekte Allah'a ibadet ettiği" gibi görüşler, başta Muhyiddin ibn Arabî olmak üzere özellikle vahdet-i vücudcular tarafından savunulmuştur. Son dönemlerde bu görüş Kazanlı ilim adamı Musa Carullah Bigiyef tarafından gündeme getirilmiş; Osmanlı'nın son dönem âlimlerinin büyüklerinden şeyhu'l-Islâm Mustafa Sabri Efendi merhum da buna müstakil bir eserle cevap vermiştir.
Sayfa 104 - İşaret YayınlarıKitabı okudu
Karanlık ben miyim? Yoksa ona doğru mu ilerliyorum?
Yaşanmış bir olayın unutulmasını istemek anlamsız ve aptalca bir şey. Çünkü unutmak sanıldığı gibi iradi bir şey değil, doğru mu?
Reklam
Diyalog
Gecenin geç saatinde Hasta, yorgun halinle Sokaklarda geziyorsun, doğru mu? Tutma kolumu! Sen diyorsun Şubat, Ben diyorum sıcak, Görüş farki.
Sayfa 39
"Bir şeyler yedin mi?" diye sordu Kumru. "Hayır, sen yemişsindir umarım." "Seni bekledim.'' dedi Kumru, "Ne istersin, ne yiyelim?" Uraz başını kaldırıp caddeye söylece bir bakıverdi ve düşüncesizce konuştu. "Kumru." dedi. Kumru başını çevirip şaşkınlıkla Uraz'a baktı. "Efendim?" dedi. "Kumru," diye tekrar etti Uraz dalgınlıkla yürümeye devam ederken, "Kumru yiyebilirim ben." Tam o an kurduğu cümlenin içindeki kelime oyunu kafasına dank etti ve kendisini tutamayıp gülerek Kumru'ya döndü. Kumru da kendisini tutamadı ve gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmak zorunda kaldı. "Özür dilerim!" dedi Uraz gülerek, "Yemin ederim ismini düşünerek söylemedim! Şuradaki kafenin önündeki tabelayı okudum. "Ayvalık Tostu ve Kumru" yazısını görünce canım kumru çekti. Öyle söyleyiverdim.'' "Peki!" dedi Kumru, "O zaman ben Ayvalık tostu yerim, sen de kumru mu yiyeceksin?" "Sana ayıp olmayacaksa evet." dedi Uraz. Gülüşerek yolun karşısına geçtiler. "Bir de çay içelim,'' diyordu Kumru kafeye doğru yürürken, "Canım o kadar çay çekti ki!"
“Küstüm boz!” diye bir tabir vardı eskiden yakın arkadaşlar arasında. İşaret parmağımızla orta parmağımızı çapraz yapardık hani nedensizce. O çocuksu oyun geçmişte kaldı. Her nedense küskünlük huyu peşimiz sıra geldi bizimle birlikte. Göğsümüzü gere gere övündüğümüz yetişkin hallerimizin eteklerine yapışıp kaldı hatta. Oysa yetişkin olmanın
Reha Oğuz'un Kemâlistliği.
"Sonra, Kemalizmin Tarih ve Dil inkılaplarında mündemiç olan .. Türk ırkının eşsiz üstünlüğü.. felsefesi kalbi mi fethetmişti. Bunu, biyolojiye, prehistuara ve daha birçok ilimiere dayanır bir Tarih felsefesi halinde işlernek en büyük ihtirasımdı." (Sahife: 411) (Kemalizmi Turancı ve Irkçı gibi gösteriyor) Bunlar, yıllarca, Atatürk
Reklam
- Gökte herkesin bir yıldızı varmış diyorlar, doğru mu? -Bilmem, doğrudur belki. -Benim yıldızım hangisi acaba?
Sayfa 9
Doğru mu ?
Yaşam gibi, ölmek gibi, bir kere gelir aşk herkese bi kere.. #yedinciev
394 syf.
8/10 puan verdi
AŞK VE GURUR?
Gurur ve önyargı? Ya da aşk ve gurur mu demeliyim? İsmiyle bile tartışmalara konu olan 19. yüzyıl Jane Austen eserlerinden biri. Jane Austen dünyaca ünlü İngiliz bir yazardır. Daha önce kendisini okumadığım için biraz üzgün olsam da bundan sonra diğer eserlerini okuyacağıma şüphem yok. Yazarın hayatına bakarken dindar bir ailenin kızı olduğunu
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202375,7bin okunma
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.