Dünyanın denetime yaklaşık 6.000 kişinin elindedir. Bu sayı Dünya nüfusunun 0,0001'ine tekabül eder. Piyasalara, eğilimlere, harcamalara, ihtiyaçlara, önceliklere karar veren onlardır. Esas olarak birkaç siyasetçi, bazı askerler, birkaç milyarder söz konusudur. Bu görevlere erişmek için fazlasıyla hırs ve ölçüsüsüz bir iktidar aşkı gerekir, gerekli fedakârlıklara ve aşırı baskıları katlanmak bu sayede mümkündür. Bu iki etken dünyayı denetim altında tutanların itici gücüdür. Sapkın itici güçler, çünkü nevrozlar söz konusudur. Bir biçimde dengesiz kişilikler sapkınlığı. Böylece dünya güçlü sapkınlar tarafından şekillendirilmiştir. Gezegenimizin bir yıkım yörüngesine girmemesi mümkün mü? Gerçeği kabul etmek lazım Dizginleri ele almış olanlar, türümüzün en saldırganları ve biz onları kölemesine takip ediyoruz Uçuruma doğru
Fareler ve İnsanlar
İnsan geceleri burada böyle yalnız kaldı mı, kitap okur ya da böyle şeyler düşünür. Düşünür ama yanında ona şu şöyledir, bu böyledir diyecek biri olmaz. Belki bir şey görür, ama gerçekten gördü mü, doğru mu, yanlış mı, bilemez. Birine dönüp, sen de görüyor musun ahbap, diye soramaz. Anlayamaz. Elinde ölçecek bir şeyi yoktur. Ben neler görmüşümdür burada.Sarhoşta değilken üstelik. Uyuyor muydum, bilemem. Yanımda biri olsa, bana uyuyordun der, o zaman sorun kalmaz. Ama şimdi emin olamıyorum."
Reklam
Refakatçi süvarilerim kendilerini düzgün biçimde ifade etmesini pek beceremiyorlardı. Aslında neredeyse hiç konuşmuyorlardı bile. Bretagne bölgesinin ücra köşelerinden askerliklerini yapmaya gelen çocuklardı bunlar, bildikleri her şeyi de okulda değil, asker ocağında öğrenmişlerdi. O akşam, bana eşlik eden ve adı Kersuzon olan çocukla biraz
Bir araba uçuruma doğru gitmektedir. Benzin bitmezse arabanın kaza yapma riski gözükmektedir. O halde arabanın uçuruma düşmesi mi beklenir? Yoksa öngörüde bulunup kurtarma yolu mu tercih edilir. Bu yöntem tarihten dersler çıkarılması bakımından da yaşanan veya muhtemel bir olayda aktör durumda olanların işine yarayabilecektir.
Dünya
“Doğduğumuz dünya çok acımasız, ama aynı zamanda ilahi bir güzelliği var. Anlamlı oluşunun mu, yoksa anlamsızlığının mı ağır bastığına karar vermek, insanın yapısına bağlı. Anlamsızlık tümüyle baskın çıksaydı, gelişmek için attığımız her adımda, yaşamın anlamı büyük bir oranda değerini yitirirdi. Ama böyle değil ya da bana öyle geliyor. Büyük bir olasılıkla, tüm metafizik sorunsallarında olduğu gibi, her ikisi de doğru. Yaşam anlam ve anlamsızlık demek yada yaşamda anlamlar ve anlamsızlıklar var. Anlamın ağır basıp zaferi kazanmasını kaygılı bir umutla yürekten istiyorum. Lao-tzu “Her şey apaçık, bulanık gören benim” demiş. Lao-tzu, olağanüstü bir iç görüşle değeri ve değersizliği görmüş ve yaşamış ve yaşamının sonunda kendi benliğine, yani sonsuz bilinmeyen anlama dönmeyi arzu eden bir insana iyi bir örnektir.”
Sayfa 414 - Can, JUNGKitabı okudu
Genç bir kadın sevdiğinden soğudu mu, doğru düşünmeye başlar, Her şeyi, hızlı bir tartma yetisi ve alaycı bir edayla gözden geçirir.
Reklam
— “Bu hoşunuza gitmiyor mu?” — “Hoşuma gitmemek doğru sözcük değil; dayanamıyorum demek daha doğru.
Sayfa 183Kitabı okudu
- Hiç de öyle değil! Senin ırk dediğin şey, alt tarafı, açlıktan, vebadan, urlardan ve soğuktan kaçarak, yedi düvelin sillesini yedikten sonra gelip kendini burada bulmuş, pirelenmiş, gözü çapaklı, götü donmuş, bana benzeyen koca bir çulsuzlar yığınından ibarettir. Denize dayandıkları için daha öteye gitmeleri de zaten olanaksızdı. Fransa budur
Yaz geçiyor sen gelmiyorsun. Belki bir gün geleceksin ama o kadar geç gelmiş olacaksın ki seni gördüm mü görmedim mi, doğru dürüst anlamadan kalkıp geri gideceksin.
Neydi dünyanın anlamı? Şaşkındım. Amaç neydi? Erişebilmek için ne yapabilirdik? Zorba'ya bakılırsa insanın da doğanın da amacı sevinçler yaratmaktı. Kimileri bunu "ruh yaratmak" olarak diye belirtiyorlar. Sonuçta aynı şeyler bunlar. İyi ama, neden? Ne adına? Beden çözülüp dağılınca "ruh" diyebileceğimiz bir şey kalacak mı geriye? Yoksa ölümsüzlük baharına duyduğumuz o sönmeyen özlemimiz mi gerçek olan? Hangisi doğru? Ölümsüz oluşumuz mu, yoksa o kısacık yaşamımız boyunca ölümsüz birtakım şeylerin buyruğunda kalışımız mı?
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.